Türkiye Cumhuriyeti askeri vesayet altında SİVİL SİYASETE DAR BİR ALAN verilen bir sistemle uzun zaman idare edildi. Bu vesayet sisteminin halk tabanında karşılığı olmayan bir yönü vardı; DİNE BAKIŞI. Eğer vesayet sistemi düşük seviyede de olsa din ile barışık olsaydı, Türkiye'de bu sistem uzun yıllar devam edebilirdi. Anadolu insanı DİNDAR olmayı ESAS sayar, günahkar olmayı ARIZİ bir durum olarak görür, büyük çoğunluğu hayatının bir döneminden sonra dindar olmayı hedefler. Halkın bu özelliğine rağmen askeri vesayet döneminde DİN VE DİNDARLIK SAKINCALI GÖRÜLMÜŞ, devletten UZAK tutulmuştur.
Bu durum ancak SON DÖNEMDE DEĞİŞMİŞTİR. Bu TABİİ Kİ KOLAY OLMAMIŞTIR.
Türkiye'de bu vesayet sistemini demokratik sisteme çevirme süreci aslında bir DEVRİMDİR. Bu devrim, dünya tarihine kansız olarak gerçekleşen en önemli devrim olarak geçecektir.
Türkiye'de bu vesayet sistemini demokratik sisteme çevirme süreci aslında bir DEVRİMDİR. Bu devrim, dünya tarihine kansız olarak gerçekleşen en önemli devrim olarak geçecektir.
Bu devrimin SİYASİ HAREKETİ VE LİDERİ bazı STRATEJİLER uyguladı.
Bugün, bu strateji yanlış olmuştur, başka şekilde yapılmalıydı diyenler olabilir. Onlara hak verenler de olabilir ama ortada başarıya ulaşmış bir devrim var.
Bugün, bu strateji yanlış olmuştur, başka şekilde yapılmalıydı diyenler olabilir. Onlara hak verenler de olabilir ama ortada başarıya ulaşmış bir devrim var.
Bu devrimin sonucunda Türkiye dünyada en SİVİL devletlerden biri olmuştur. Türkiye bu devrimle; derin devletin, istihbarat teşkilatının, askeriyenin yönetime müdahalesi en az konuşulan hatta hiç konuşulmayan bir ülke durumuna gelmiştir.
Bu devrimi yaparken lider bir strateji uygulamıştır. Cumhuriyetin kuruluşundan beri devlet kadrolarının DIŞINDA tutulan, ZENGİNLEŞMESİ engellenen geniş halk kitlelerinin devlette yer bulması ve zenginleşmesi devrimin başarıya ulaşması için zorunlu bir strateji olarak görülmüştür. Yaygarası yapıldığı kadar bu konuda henüz çok mesafe alınmamış olsa da ülkede bir denge oluşmuş durumdadır.
Bunun tabii ki bazı KOMPLİKASYONLARI olacaktı ama vesayetin kadrolarıyla, zenginleriyle vesayet sistemi ÇÖKERTİLEMEZDİ. 90 senedir vesayet sistemi LEHİNE çalışan KAYIRMACILIK halkın geniş kesimini GÜÇSÜZ bırakmıştı. Eskiden bunu anlatmakta zorlanıyorduk ama bugün dünyada üzerinde operasyonlar yapılmakta olan devletlerin vesayetçilerinin arkasında nasıl başka devletlerin olduğunu herkes aşikar bir şekilde görmektedir.
Medyada, sivil toplum örgütlenmelerinde, üniversitelerde bir denge olmadan Türkiye'nin gerçek manada zenginleşmesi ve bağımsızlığa ulaşması sağlanamazdı.
Bunun tabii ki bazı KOMPLİKASYONLARI olacaktı ama vesayetin kadrolarıyla, zenginleriyle vesayet sistemi ÇÖKERTİLEMEZDİ. 90 senedir vesayet sistemi LEHİNE çalışan KAYIRMACILIK halkın geniş kesimini GÜÇSÜZ bırakmıştı. Eskiden bunu anlatmakta zorlanıyorduk ama bugün dünyada üzerinde operasyonlar yapılmakta olan devletlerin vesayetçilerinin arkasında nasıl başka devletlerin olduğunu herkes aşikar bir şekilde görmektedir.
Medyada, sivil toplum örgütlenmelerinde, üniversitelerde bir denge olmadan Türkiye'nin gerçek manada zenginleşmesi ve bağımsızlığa ulaşması sağlanamazdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder