İslami gelenekte özellikle de Osmanlı’da cami
yaptırıldığında genellikle yanına medrese de yapılır bunların bakımı ve
masrafları için de gelir getiren gayrimenkulleri olan bir vakıf kurulurdu..
Osmanlı'da din hizmetleri ile ilgilenen Şeyhülislam makamı
ile vakıf malları ile ilgilenen Evkaf-ı Hümâyun Nezâretinin hizmetleri
2 Mayıs 1920 tarihli TBMM
kararı ile yeni kurulan Şeriyye ve Evkaf Vekaleti bu işi üstlenmiştir.
Fakat 3 Mart 1924 tarihinde 429 sayılı yasa ile bu bakanlık
kaldırılmıştır. Vakıflar
yönetimi Vakıflar Genel Müdürlüğü yönetimine,
din işleri de Diyanet İşleri Başkanlığına devredilmiştir.
Camiler ve medreseler için vakfedilen araziler büyük
arazilerdi bugün bu vakıf arazilerinin üzerinde semtler mahalleler oluşmuş
vaziyettedir.
Alibeyköy, Okmeydanı, Şişli’deki Kemalpaşa ve Beykoz’daki
Ortaçeşme , Küçük Armutlu, Sarıyer'de Yeniköy Bağlar Mevkii, Çayırbaşı, PTT
Evleri, Kazım Karabekir Mahallesi gibi onlarca semtin arazilerinin büyük kısmı
vakıf arazisidir. Bugün kiraları Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından toplanan
yüzlerce han, işyerleri, otel binaları vs vardır.
Aynı şekilde Vakıflar Bankası da bu vakıflardan elde edilen
parayla 1954 yılında kurulmuştur.
Diyanet bütçesini diline dolayanlar şunu bilsin yakın
zamanda bu konu gündeme gelecek ve yukarıda saydığımız trilyonlarca lira değerindeki
vakıf malları gerçek sahipleri olan
camilere dolayısıyla Diyanet’e
devredilecek artık devlet bütçesinden Diyanet’e para aktarılmayacaktır. Çünkü Diyanet bütçesinden çok daha fazla gelir
getiren malvarlığına sahip olacaktır.
Doğrusu da budur müslüman olmayan vatandaşların vergisiyle
imamların maaşının ödenmesi doğru değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder