Müslümanlık diğer bütün inançlara göre farklılık arz ediyor.
İslam'ın yasakları var, ibadetleri var. Batı filmlerinde müslümanlar
resmedilirken genelde ibadetlerini yapan, içkiden, zinadan kaçınan kişi olarak
gösterilir. Müslümanlar bu konuda diğer inanç sahiplerinden az veya çok ayrı
tutulur.
Gerçekten bir hristiyanın samimi hristiyan olması için Hz
İsa'nın kendilerine göre özel durumunu inkar etmemesi arada bir kiliseye
gitmesi, kötülüğü meslek edinmemesi yeterlidir. Musevilikte yasaklar ve
ibadetler olmakla beraber Yahudiler bunu güçlü olmaya, diğer insanlara galebe
çalmak için çalışmaya tebdil etmişler. Dini metinlerinde de buna yer vererek
iyi bir yahudi olmayı buna bağlamışlardır. Bütün teşkilatlanmalarında
Tevrat'tan semboller kullanmışlar, İsrail davasını dinlerini ihya etmek olarak
görmüşlerdir. Bu yüzden bir Yahudi davası için çalışıyorsa kendine göre
dindardır.
Kendine göre dindar olmak insan için neden önemlidir?
Çünkü ÇELİŞKİ içerisinde yaşayan insan MUTLU olamaz.
DİĞERGAM olamaz çünkü kendisini düşünmüyor başkasını neden düşünsün. Ölümü göze
alacak derecede CESUR olamaz çünkü inandığı Yaratıcısına karşı MAHCUPTUR. Çok
düzgün bir insan olamaz çünkü kendisine karşı DÜRÜST DEĞİL, inandığı gibi
yaşamıyor. ALINGAN ve AGRESİF olur çünkü kendini SUÇLU hisseder.
Dinini yaşamaya çalışanlara KIZGIN olur çünkü onlar çıtayı
yükseltmektedir, kendisinin Yaratıcı karşısında seviyesini düşürmektedirler.
Mesela Türkiye'de hristiyanlığa benzer şekilde ibadetler
konusunda fazla vecibesi olmayan alevilerin dindar olmayan sünnilerden daha
dürüst ve diğergam olduğu bilinen bir durumdur.
Bu yüzden İslam ülkeleri başarılı olmak için dindar olmak
zorundadırlar en azından dindarların idareci olmasını sağlamak zorundadırlar.
Aksi halde son asırlarda şahit olduğumuz gibi müslümanlar başarılı olamıyor. Ya
İslam'ı toptan unutacaklar ya da İslam'ı yaşayacaklar. Bu amaçla bazı İslam
ülkelerinde 1. Dünya savaşı sonrasında iş başına geçen yönetimler İslam'ı
toptan kaldırmaya çalıştılar ama bu başarılabilecek bir şey değildi.
Son yıllarda bütün engellemelere rağmen gelişen, büyüyen,
dirayetli duruş gösteren üç İslam ülkesinin yönetimlerinde dindar insanların
olması tesadüf değildir. (Malezya, İran, Türkiye)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder