Türkiye’de hukuk siyasallaştı diyerek insanların ve piyasanın hukuka güvenini sarsmaya çalışanlar bunu önemli ölçüde başardı.
İşin aslı şu ki; dünyada hukukun siyasallaşmadığı bir ülke var mı, meseleye oradan bakmak lazım.
Siyasi davalar bütün ülkelerde devletin güvenliğini ve ulusal menfaatlerini göz ardı etmiyor.
Örnekleri hatırlayalım.
Almanya, Türklerden yardım paraları toplayıp Türkiye’ye gönderen Deniz Feneri yöneticilerini tutuklamıştı. Bunu istihbarat elemanının tanık olduğu bir davayla yapmıştı. Zorlama bir dava olduğunu herkes bilmekteydi. Fakat aynı Almanya Türkiye’ye zarar veriyor Almanya’nın Türkiye’ye karşı pazarlık gücünü artırıyor diye PKK’lılara hep göz yummuştur. Şimdi de Fetöcülere aynı töleransı göstermektedir. Başka örnek Belçika, Sabancı suikastçısı Fehriye Erdal’ın dava sürecine bakılabilir.
ABD’nin Fetö elebaşı için takındığı tavır; Mesela aynı şekilde Mısır’da darbe girişiminde bulunan bir İhvan lideri olsaydı, ABD onu böyle kayırır hukuktan kaçırır mıydı? Bunlar bilinen ve insanları şaşırtmayan, siyasetin hukukun önüne geçtiği olaylardır. ABD tarihi tehdit gördüğü toplum liderleri ortadan kaldırma operasyonlarıyla doludur. Bugün hâlâ aleyhinde delil bulamadığında taciz gibi isnatlarla meseleyi hallettiğini herkes biliyor.
Türkiye dört ayrı terör örgütü (Fetö, PKK, DHKP-C, İŞİD) ile mücadele etmekte yargılamalarını yapmaktadır. Bu örgütlerin bir kısmını batılılar bizzat kurdu diğerlerini de açık açık hukuksuzca desteklemekte ve korumaktadırlar.
Türkiye’de asıl vatandaşı ilgilendiren günlük hukuk davaları açısından adliyenin durumuna bakmak gerekir. Adliyelerin fiziki olarak çok geliştiğini herkes görmektedir. İstinaf Mahkemeleri ile yıllarca beklenen Yargıtay süreçleri ciddi oranda kısaldı. Uzlaştırma Büroları yargının yükünü azaltıyor. Eski Türkiye’de avukat tutma hakim-savcı tut tavsiyeleri tarihe karıştı.
En önemlisi suçlu veya şikayetçi olarak gittiğiniz karakolda azarlanmamak hatta tokat yememek için eliniz cebinizde her an rüşvet vermeye hazır pozisyonda olmalıydınız. Şimdi Polis Merkezlerinde polis memurları aman vatandaş CİMER’e şikayet yazmasın diye eğilip bükülüyor.
Adliyelerde Yazı İşleri müdürlerine aslan payı verilmeden dosya kapağı açılmazdı. Tapu dairesinde Müdüre ve memura bahşiş verilmeden imza atılamazdı. Şimdi müdürü görmüyorsunuz memur imzayı kamera önünde alıyor, değil bahşiş selam almaktan çekiniyor.
Netice olarak Türkiye’de hukuk ancak batı ülkeleri kadar siyasallaşmıştır. Asıl vatandaşı ilgilendiren adliye açısındansa çok çok ilerlemiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder