21 Mayıs 2024 Salı

İşe girerken torpil kimlerin aleyhine?

 


2023'te 880.000 kişi işe girdi.
Kamuda işe giren sayısı 100.000 bunun 30.000'i belediyelere ait
Özel sektörde istihdamın %50'si TÜSİAD şirketlerinde.
Plazalarda işe girmekte avantajlı olanlar başörtülüler ve İmam Hatipliler değil.
Muhaliflerin dillerine doladığı torpil var gençler ümitsiz yaygarasının aslı şu;
Ak Partililerin ve muhafazakarların toplam istihdamda şanslı olabileceği toplam sayı 880 binin ancak 200 binindedir. 680 bin istihdamda avantajlı olanlar diğer kesimdir.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Milli Mücadele İttihatçılar ve Ak parti

 

Milli Mücadele konusunda bir boşluk var o boşluğu birileri kendi adlarına doldurdu ve tutan bir senaryoyu insanlara inandırdılar.

O boşluk bugün bizim önemini yeterince anlayamadığımız İttihatçılar konusu.

İttihatçılar dışarıdan kullanıldılar, İmparatorluğu felakete sürüklediler vs bunlar biliniyor.

İttihatçılar kendi kuruluş dönemlerinde müttefikleri olan Ermeniler başta olmak üzere her kesime zarar verdiler.  Avrupalılar açısından da sakıncalıydılar. Ülkede de bütün felaketlerin kaynağı olarak görülüyorlardı. İşgalden sonra bunların yeniden ülkeye hakim olmaları kimse tarafından istenmiyordu. 

Milli Mücadele yapılanırken halka ve Avrupa’ya İttihatçılar bu işin liderliğinde olmadığını anlatmak meselesi en önemli meseleydi.

 

İşet bu Mustafa Kemal ve bazı paşaların önünü açtı.

 

Bunu bugün muhalif olan Atatürkçülere şöyle anlatabiliriz belki.

Gerçi bizim muhaliflere metafor, teşbih, istihare sanatıyla bir şey anlatmak çok tehlikeli çünkü anlamamış gibi yapmak için kelimenin düz anlamlarını alıp yürüyorlar.

Mesela kulağınıza küpe olsun desek millet aç küpeyi nerden bulacağız derler. 😊

 

Teşbihte hata olmaz diyelim, mesela bugün Allah göstermesin batılı ülkeler ülkeyi işgal etse ve sonra bir kurtuluş hareketi başlatsak.

Biz azına razıyız ülkemizi bize bırakın bir daha öyle Azerbaycan’a destek verip Ermeniler’i süpürmeyeceğiz, Suriye’de kuracağınız koridor devlete engel olmayacağız, Libya’ya karışmayacağız, Somali’de ve başka ülkelerdeki  askeri üstlerimizi kapatacağız ve şu anda kuracağımız hükümette Ak Partililere yer vermeyeceğiz diyerek yola çıkmak zorunda olurduk. Emin olun bugünün Ak Partili isimleri de geri dururdu ülke kurtulsun ayağa kalkalım sonra yine bakarız diye.

Bu arada tekrarlayayım İttihatçılar ile Ak Partililer ideolojik açıdan hiç birbirine benzemez. Bu benzetme meseleyi anlatmak için yapıldı.

7 Mayıs 2024 Salı

İstemezükçülere Kalsak Halimiz Ne Olurdu?


 

Muhaliflerin devamlı dile getirdikleri yatırımlar gereksiz, yatırımlar yap işlet sistemiyle yapıldı çok pahalıya mal oldu, o köprüye ne gerek vardı, Atatürk Havalimanı yetiyordu, falan yere neden havalimanı yapılıyor, millet yol mu yiyecek vs.

 

Küçük düşünene bazı şeyleri anlatmak mümkün değildir.

Şimdi Türkiye ile bazı ülkeleri, Türkiye ile geçmişini ve geleceğini bir  kıyaslayalım

Türkiye’nin

2002 toplam dış ticareti 84 milyar dolardı geçtiğimiz yıl 616 milyar dolara çıktı. Aynı hızla büyürsek 10 yıl sonra bu rakam 2 trilyon doları geçecek. Buna bırakın eski havalimanlarını, yollarını mevcut havalimanları yolları yetecek mi?

Türkiye’nin otoyol uzunluğu ancak 3.726 km’ye ulaştı İspanya’nın otoyol uzunluğu 15.000 km Almanya’nın 13.000 km. Fransa’nın 9.000 km. Fransa’nın geçen yıl toplam dış ticaret hacmi 1.4 trilyon dolardı. Biz geçtiğimiz dönemdeki büyüme hızıyla bu rakama 6-7 yıl sonra ulaşabiliriz.

 

Fransa geçen yıl 89 milyon turist ağırladı Türkiye 56 milyonu geçti. 2002’de bu rakam 12 milyondu. Turist sayısı 5 yıl sonra Fransa’ya yaklaşabilir.   İstanbul geçen yıl dünyada en çok turist alan şehir oldu, Londra, Paris  ve Dubai’yi geçti.

Atatürk havalimanı en çok uçuş gerçekleştirdiği 2017 yılında 63 milyon yolcuya ulaşmıştı. İstanbul havalimanı geçen yıl 76 milyon yolcuya ulaştı. Atatürk havalimanın 76 milyon yolcuyu kaldırması mümkün değildi.

 

Peki bu artan ticaret ve turizme bu yollar, havalimanları yetecek mi? Muhaliflere sorsak yapılanlar bile israf.

 

 

Bunların devlet bütçesinden aynı anda yapılması mümkün değildi. Bu yatırımlar geçtiğimiz 40- 50 senede yapılmış olması gerekiyordu.  

Türkiye ticaretinin ve turizminin hızına eşlik edebilmesi için birçok yol, köprü, havalimanı yapılması gerekiyordu.

 Bunlar bütçeden yapılsa krediyle yapılması gerekiyordu. Bu kadar bütçeyi bu yatırımlara ayırmak büyük risk ve faiz yükü üstlenmek olurdu. Bütçede yatırıma bu kadar pay ayırmak bütçe tekniği açısından da mümkün değildir.  Hele bu büyük borç yüküyle Pandemi, dünyayı etkileyen savaşlara rastlasaydık çok büyük sıkıntıya girmiş olacaktık.

Bütün bunları birlikte değerlendirdiğimizde garanti geçişleri için verilen paraların bir ehemmiyeti yoktur. Zaten 2025 yılı itibariyle ulaştırma bakanlığına bağlı bütün Yap İşlet modeliyle yapılan projeler toplamda artıya geçecektir.

 

Türkiye’de Yaşayan Milletin Ortak Adı; -Anadolu Türkü-

Türkiye’de her kökenden insanın kendini ülkenin öz sahibi saymasının önündeki yapay engel nedir? ‘’Kürtler dışındakilerin toptan Orta Asya T...