Milli Mücadele konusunda bir boşluk var o boşluğu birileri
kendi adlarına doldurdu ve tutan bir senaryoyu insanlara inandırdılar.
O boşluk bugün bizim önemini yeterince anlayamadığımız
İttihatçılar konusu.
İttihatçılar dışarıdan kullanıldılar, İmparatorluğu felakete
sürüklediler vs bunlar biliniyor.
İttihatçılar kendi kuruluş dönemlerinde müttefikleri olan Ermeniler
başta olmak üzere her kesime zarar verdiler. Avrupalılar açısından da sakıncalıydılar.
Ülkede de bütün felaketlerin kaynağı olarak görülüyorlardı. İşgalden sonra
bunların yeniden ülkeye hakim olmaları kimse tarafından istenmiyordu.
Milli Mücadele yapılanırken halka ve Avrupa’ya İttihatçılar
bu işin liderliğinde olmadığını anlatmak meselesi en önemli meseleydi.
İşet bu Mustafa Kemal ve bazı paşaların önünü açtı.
Bunu bugün muhalif olan Atatürkçülere şöyle anlatabiliriz
belki.
Gerçi bizim muhaliflere metafor, teşbih, istihare sanatıyla
bir şey anlatmak çok tehlikeli çünkü anlamamış gibi yapmak için kelimenin düz
anlamlarını alıp yürüyorlar.
Mesela kulağınıza küpe olsun desek millet aç küpeyi nerden
bulacağız derler. 😊
Teşbihte hata olmaz diyelim, mesela bugün Allah göstermesin
batılı ülkeler ülkeyi işgal etse ve sonra bir kurtuluş hareketi başlatsak.
Biz azına razıyız ülkemizi bize bırakın bir daha öyle Azerbaycan’a
destek verip Ermeniler’i süpürmeyeceğiz, Suriye’de kuracağınız koridor devlete
engel olmayacağız, Libya’ya karışmayacağız, Somali’de ve başka ülkelerdeki askeri üstlerimizi kapatacağız ve şu anda
kuracağımız hükümette Ak Partililere yer vermeyeceğiz diyerek yola çıkmak
zorunda olurduk. Emin olun bugünün Ak Partili isimleri de geri dururdu ülke
kurtulsun ayağa kalkalım sonra yine bakarız diye.
Bu arada tekrarlayayım İttihatçılar ile Ak Partililer
ideolojik açıdan hiç birbirine benzemez. Bu benzetme meseleyi anlatmak için
yapıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder