25 Eylül 2024 Çarşamba

Müzik konusunun, Ehl-i Hadis'in samimiyet durumunu ortaya çıkaran bir turnusol kağıdı olduğu gerçeği.

 


Bugün Ehl-i Hadis ekolleri  kendilerini Ehl-i Sünnetin kaleleri olarak gösteriyorlar

Fakat  bu  savunma işini İslam tarihinde öne çıkan, Müslümanlara yol açan  tarihe haklı olarak adını yazdıran alimlerin tarzıyla değil, vaizleriz tarzıyla yaygara ile, baskı oluşturma zorbalığı ile yapmaya çalışıyorlar.

Tabii ki samimi değiller ve  yetkin değiller.

Örnek olarak müzik konusu.

Çalgı aletleri, hadisçilerce sahih sayılan rivayetlerde yasaklanmış, şeytan işi sayılmıştır. İçerik, neden dikkate alınmadan toptan yasak sayılmıştır. Aynı şekilde Mezhep imamları ve mezheplerin öne çıkan alimlerinin ezici çoğunluğu da bu kanaattedir.

Bu durum Gazali'ye ve İbn-i Hazm'a kadar böyle gelmiştir. Bu iki büyük alim bu konuyu kendi usulleri ile bir karara bağlamıştır. İbn-i Hazm hadisçiliği ile öne çıkan biri olarak çalgı aletlerini yasaklayan rivayetlerin sahih olmadığını ilmi delillerini ortaya koyarak savunmuş ve müziğin caiz olduğu hükmüne ulaşmıştır. Kendi içinde tutarlı bir karardır bu ama hadisçileri, genelin kabul ettiği kriterleri yok sayarak, hadis usulünün otoritesini sarsarak ulaşılan bir hükümdür bu.

Gazali de benzer şekilde ama hadis rivayetlerini tek tek eleyerek sahih rivayetleri sıhhat yönüyle değil gerekçeler yoluyla farklı yorumlamıştır. İbn-i Hazm gibi tek tek hadis usulü disiplinini göz önüne alarak yapmamış, aslında biraz da mutlak yasak ifade eden rivayetleri görmezden gelen bir metotla yapmıştır bunu. İkisi de son hükümlerini verirken Kur'an'da bu konuda açık bir yasak olmamasını asıl delil olarak öne sürmüşlerdir.

Günümüzde ve Osmanlı döneminde medreselerimizde okutulan kitapların sahibi alimlerimizin bu konudaki tarzı nasıldır?

Abdülganî Nablusî, İbn Âbidîn, Takiyyüddin Sübkî, Şevkâni gibi bilginler Gazali yolundan giderek müziği içerik ve amaç itibariyle yorumlamış ve mutlak haram saymamıştır ama bu şekilde bir hüküm vermenin hadis disiplinini sarsmış olacağını dikkate sunmaktan kaçınmışlardır.

Çünkü bu konuda müziğin mutlak yasaklığına dair hadis rivayetleri vardır. Lokman 6'da geçen “lehve’l-hadîs”den maksadın şarkı olduğunu sahabeden İbni Mes’ud, İbni Abbas, Ebu Ümâme ve Cabir b. Abdullah; Tabiinden Mücahid, İbn Cüreyc, İkrime, Hasan-i Basrî savunmuştur ve mezhep imamları da aynı kanaattedir.

Yani müziği haram olma açısından amacına göre ayırmak, mezheplere ve rivayetlere bağlı kalacağını iddia edenler için mümkün değildir. Bunu ancak Kur'an'ı esas alarak yapabilirsiniz ve bu durumda hadis disiplinini sarsmış olur yeni bir yol açmış olursunuz. Bu yol şudur; sahabenin, tabiinin, mezhep imamlarının Kur'an'ın muradını doğru anlamamış olma ihtimalini kabul etmiş olursunuz ve bazı sahih hadis sayılan rivayetlerin aslında Resulullah'ın sözü değil rivayet edenlerin anlayışı olduğunu kabul etmiş olursunuz.

SONUÇ,
Bugün müziği amacına , içeriğine göre helal sayıp TV’lerinde ve hayatlarında kullanıp vaazlarında cemaatlerine müziğin her türlüsü haramdır demeyen hocaların;  sahih hadisleri mutlak hüküm olarak kabul ettiklerini ve mezhep imamlarını itirazsız şekilde dikkate aldıklarını kabul etmemiz mümkün değildir.  

 

Bu konudaki rivayetlerin bir kısmını aşağıda ekliyorum.

 

 

İbn Abbas (r.a.)’dan nakledilmiştir: Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurdu: ….“Şüphesiz Allah bana (veya ümmetime) içkiyi, kumarı, davulu yasaklamıştır. Her sarhoş eden de haramdır”   Ebû Dâvûd, Eşribe, 7; Beyhakî, Sünen, X, 221; Şuab, 5116; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 274.   Yusuf b. Cüdey’ bu hadisin isnadının “Sahih ve “Muttasıl”, ravilerinin de güvenilir kişiler olduğunu ifade etmektedir.

Kuteybe (r. a) peygamber (s.a.s.)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmek­tedir: “Zil şeytanın müzik aletidir.”  Müslim, Libas ve Zînet, 27; Ebû Dâvûd, Cihad, 51

Ebu Hureyre (r.a.) peygamber (s.a.s.)’in şöyle dediğini rivayet etmekte­dir: “Beraberinde köpek veya zil bulunan bir kafileye melekler refakat et­mez.”  Müslim, Libas ve Zinet, 27; Tirmizî, Cihâd, 25; Ebû Dâvûd, Cihad, 51

Müslim, Saîd b. Cübeyr, İbn Abbas tarikiyle rivâyet edildiğine göre Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ size içki, kumar, davul, ud ve yahudilerin kutlama günlerini size yasakladı”

Ebu Amir el-Eş’ari den rivayet edildiğine göre: “Ümmetimden öyle topluluklar çıkacak ki, zinayı, ipeği, şarabı ve çalgı aletlerini helal kabul edecekler. Buhari, “Eşribe”, 7; Beyhaki, Sünen, X, 221

Bu rivayetler önemli usulcülerce sahih isnatlar olarak kabul edilmiştir. Hanefi, Şafii, Hanbeli ve Maliki uleması müziğin haram olması konusunda bizzat mezhep imamlarının dayanak kabul ettiği başka hadis rivayetlerini de zikretmişlerdir.

Hiç yorum yok:

Türkiye’de Yaşayan Milletin Ortak Adı; -Anadolu Türkü-

Türkiye’de her kökenden insanın kendini ülkenin öz sahibi saymasının önündeki yapay engel nedir? ‘’Kürtler dışındakilerin toptan Orta Asya T...