7 Şubat 2012 günü ‘’MİT kumpası’’ diye tarihimize geçen bir olay olmuştu. Fetö yapılanması henüz cemaat diye anıldığı günlerde kendine bağlı savcılar ile MİT Müsteşarını ifadeye çağırmıştı. Bu Başbakan’a ulaşacak bir soruşturmanın başlangıcı olduğu o dönem konuyla alakalı herkes tarafından anlaşılmış ve Fetö-Ak Parti gerilimi başlamıştı.
Fakat bu gerilim alttan alta sürerken, diğer taraftan TSK’da etkin olan laikçi cuntanın tasfiyesi davaları devam ettiği için dere geçerken at değiştirilmez diye Hükümet bu gerilimi açık kavgaya çevirmemişti.
Fakat bu gerilim alttan alta sürerken, diğer taraftan TSK’da etkin olan laikçi cuntanın tasfiyesi davaları devam ettiği için dere geçerken at değiştirilmez diye Hükümet bu gerilimi açık kavgaya çevirmemişti.
Fetö bu süreçte bütün kurumlarda yine yapılanmaya devam ediyor,‘’öz ak partilileri’’ ekarte etmeye devam ediyor, medyada kendilerine yapılacak, özellikle de ‘’hoca efendilerine’’ yapılabilecek en ufak eleştiriyi susturma gayretleri bütün hoyratlığıyla devam ediyordu.
Recep Tayyip Erdoğan bir strateji yürüttüğü için 2012 Haziran'ında Fetö tertibi Türkçe Olimpiyatlarında ‘’gel bu hasret bitsin’’ derken bu sözdeki meydan okumayı anlayanlar anlamaktaydı. Çünkü bu yapılanmanın aynı yılın şubatında kendisine uzanacak bir dava açtığını biliyordu.
Fakat Ak Partili medya mensuplarının ve siyasetçilerinin çoğu bu kavgayı anlayamadı. Anlayanların bir kısmı o günlerde bu yapının gücünden çekindi. Bir kısmı kavga çıkartanlardan olmak istemedi, bir kısmı da bu konuda söz söylemeyi fitne saydı. Çok az sayıda kişi gerekeni söylüyordu ve onlar da dışlanıyordu. Canlı yayında Feto'ya emekli vaiz diyerek aslında o günlerde Feto'nun ''sihrini'' bozan bu çıkışından dolayı tv ambargosu yiyen gazetecilerimiz oldu.
Halbuki aynı günlerde Fetö'nün sosyal medya tetikçileri kavgayı her gün büyütmekte, Ak Partilileri sindirmeye, korkutmaya devam ediyordu. Böylece Fetö alttan alta yürüyen bu kavga günlerinde mevzi kazanmaya, olduğundan daha güçlü görünmeye devam etti.
Şimdi yeni bir süreç yaşamaktayız. Ülkeyi bütün vesayetlerden kurtarmak için yola çıkan Ak Parti büyük mesafe aldığı bu konuda bugünler yine 2012 yılında cemaat görünümlü Fetönün yaptığı psikolojik savaş benzeri bir saldırının etkisine sokulmaya çalışılıyor.
Atatürk vesayeti,
Bugünlerde masasına Atatürk ikonu koyan bir bürokratın yerinden oynatılması hele görevinden alınması bu gidişle 2012 yıllarındaki ‘’cemaat’’ mensubuna dokunma gibi bir hal almaya başlayacaktır. Anlaşılan o ki bu mevzunun uzmanı olan kripto Fetö mensupları da bunu kullanmaya başlamıştır.
Fakat Ak Partili medya mensuplarının ve siyasetçilerinin çoğu bu kavgayı anlayamadı. Anlayanların bir kısmı o günlerde bu yapının gücünden çekindi. Bir kısmı kavga çıkartanlardan olmak istemedi, bir kısmı da bu konuda söz söylemeyi fitne saydı. Çok az sayıda kişi gerekeni söylüyordu ve onlar da dışlanıyordu. Canlı yayında Feto'ya emekli vaiz diyerek aslında o günlerde Feto'nun ''sihrini'' bozan bu çıkışından dolayı tv ambargosu yiyen gazetecilerimiz oldu.
Halbuki aynı günlerde Fetö'nün sosyal medya tetikçileri kavgayı her gün büyütmekte, Ak Partilileri sindirmeye, korkutmaya devam ediyordu. Böylece Fetö alttan alta yürüyen bu kavga günlerinde mevzi kazanmaya, olduğundan daha güçlü görünmeye devam etti.
Şimdi yeni bir süreç yaşamaktayız. Ülkeyi bütün vesayetlerden kurtarmak için yola çıkan Ak Parti büyük mesafe aldığı bu konuda bugünler yine 2012 yılında cemaat görünümlü Fetönün yaptığı psikolojik savaş benzeri bir saldırının etkisine sokulmaya çalışılıyor.
Atatürk vesayeti,
Bugünlerde masasına Atatürk ikonu koyan bir bürokratın yerinden oynatılması hele görevinden alınması bu gidişle 2012 yıllarındaki ‘’cemaat’’ mensubuna dokunma gibi bir hal almaya başlayacaktır. Anlaşılan o ki bu mevzunun uzmanı olan kripto Fetö mensupları da bunu kullanmaya başlamıştır.
Cumhurbaşkanından bu konuda işaret bekleyenler, yine 2012 yılındaki hataya düşerler.
Bütün vesayetlerin kalkması için kalem sahipleri ellerinden geleni yapmalı gerçekleri halka anlatmalı, Türkiye Kuzey Kore benzeri bir devlet olmaktan çıkarılmalıdır.
Medyanın ezici çoğunluğunda çıkıp istediğinizi konuşabildiğiniz bu günlerde halka gerçekleri anlatmayacaksanız daha ne zaman bunu yapacaksınız.
Bu konuda gerekirse Cumhurbaşkanıyla karşı karşıya gelme görüntüsü vermekten kaçınmayın. İnanın orta vadede kazanan siz olursunuz.
Bütün vesayetlerin kalkması için kalem sahipleri ellerinden geleni yapmalı gerçekleri halka anlatmalı, Türkiye Kuzey Kore benzeri bir devlet olmaktan çıkarılmalıdır.
Medyanın ezici çoğunluğunda çıkıp istediğinizi konuşabildiğiniz bu günlerde halka gerçekleri anlatmayacaksanız daha ne zaman bunu yapacaksınız.
Bu konuda gerekirse Cumhurbaşkanıyla karşı karşıya gelme görüntüsü vermekten kaçınmayın. İnanın orta vadede kazanan siz olursunuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder