“(Ey Muhammed!) Sen olmasaydın, [Sen olmasaydın] ben asla âlemleri yaratmazdım.”
(Levlâke [levlâke] le-mâ halaktu’l-eflâk)
“Tasavvufta sık sık kullanılan ve kutsi hadis olarak da rivayet edilen bu sözün uydurma olduğu önemli hadis alimlerince kabul edilmiştir. Bu alimlerden bazıları; İbnu’l-Cevzî (ö.597) Ali el-Kârî (ö.1014) Sağânî (ö.650) Suyûtî (ö.911) Aclûnî (ö.1162) Şevkânî (ö.1250)
(Levlâke [levlâke] le-mâ halaktu’l-eflâk)
“Tasavvufta sık sık kullanılan ve kutsi hadis olarak da rivayet edilen bu sözün uydurma olduğu önemli hadis alimlerince kabul edilmiştir. Bu alimlerden bazıları; İbnu’l-Cevzî (ö.597) Ali el-Kârî (ö.1014) Sağânî (ö.650) Suyûtî (ö.911) Aclûnî (ö.1162) Şevkânî (ö.1250)
Fakat bazı hadis alimleri bu sözün uydurma olduğunu ama rivayet edilen başka hadise göre bu sözün mana olarak doğru olduğunu iddda ettiler.
Bu hadis,
‘Ey Muhammed! Sen olmasaydın cenneti yaratmazdım. Sen olmasaydın, cehennemi de yaratmazdım.’” (Deylemî, el-Firdevs bi-me'sûri'l-hitâb (Firdevsü'l-ahbâr), V, 227.)
Bu hadis,
‘Ey Muhammed! Sen olmasaydın cenneti yaratmazdım. Sen olmasaydın, cehennemi de yaratmazdım.’” (Deylemî, el-Firdevs bi-me'sûri'l-hitâb (Firdevsü'l-ahbâr), V, 227.)
Bu manaya gelecek büyük hadis kitaplarında bir rivayet olmadığı halde ‘’alemlerin Hz Muhammed’in yüzü suyu hürmetine yaratıldığı’’ konusu gelenekte bir kabul olarak yerleşti.
Halbuki büyük hadis kitaplarında sağlam rivayetle geldiği kabul edilen şöyle rivayetler vardır.
Halbuki büyük hadis kitaplarında sağlam rivayetle geldiği kabul edilen şöyle rivayetler vardır.
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e bir adam gelip: “Ey Hayru’l-Beriyye (yaratılmışların en hayırlısı)” diye hitabetmişti. Aleyhissalatu vesselam hemen müdahale etti: “Bu söylediğin İbrahim Halilullah'ın vasfıdır.”
Kaynak: Müslim, Fedail 150, (2369), Tirmizi, Tefsir, Lem yekun suresi, (2349), Ebu Davud, Sünnet 14, (4672)
Kaynak: Müslim, Fedail 150, (2369), Tirmizi, Tefsir, Lem yekun suresi, (2349), Ebu Davud, Sünnet 14, (4672)
Müslümanlardan biri ile Yahudilerden biri aralarında münakaşa edip küfürleştiler. Müslüman öbürüne: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı alemler üzerine seçkin kılan Zat-ı Zülcelal’e kasem olsun!” diye yemin etti. Yahudi de: “Musa aleyhisselam’ı alemler üzerine seçkin kılan Zat-ı Zülcelal’e kasem olsun!” diye yemin etti. Derken, o böyle der demez, müslüman elini kaldınp yahudi’ye bir tokat vurdu. Yahudi de doğruca Aleyhisselatu vesselam’a gidip hadiseyi haber verdi. Aleyhissalatu vesselam: “Beni Hazreti Musa’ya üstün kılmayın! Çünkü insanlar hep bayılacaklar. İlk kalkan ben olacağım. Ben ayılınca Hazreti Musa’yı Arş’ın bir ucundan tutmuş göreceğim. Bilemiyorum. O, bayılıp hemen ayılanlardan mıdır, yoksa Allah’ın istisna ettiklerinden midir?” buyurdu.
Kaynak: Buhari, Husumet 1, Enbiya 34, 35, Rikak 43, Tevhid 31, Müslim, Fezail 160, (2373), Ebu Davud, Sünnet 14, (4671), Tirmizi, Tefsir, Zümer, (3240)
Kaynak: Buhari, Husumet 1, Enbiya 34, 35, Rikak 43, Tevhid 31, Müslim, Fezail 160, (2373), Ebu Davud, Sünnet 14, (4671), Tirmizi, Tefsir, Zümer, (3240)
Gelenekçiler bütün bunları bir arada nasıl kabul edebiliyorlar. Bu rivayet grubunun en azından birinin yalan olduğu çok açıktır.
Kur’an’ın vaz ettiği ilkelere göre ise zaten bu iki gruptaki rivayetlere inanmak sıkıntılıdır.
Kur’an’ın vaz ettiği ilkelere göre ise zaten bu iki gruptaki rivayetlere inanmak sıkıntılıdır.
Ve Resulullah’ın bu konudaki uyarıları,
"Her kim bile bile benim ağzımdan yalan uydurursa, cehennemdeki yerine hazırlansın."
(Buhârî, İlim 38)
"Her kim bile bile benim ağzımdan yalan uydurursa, cehennemdeki yerine hazırlansın."
(Buhârî, İlim 38)
"Her kim de bile bile, benim ağzımdan uydurulmuş, bana ait olmayan bir sözü ben söylemişim gibi anlatır ve aktarırsa o da o sözü uyduran iki kişiden biridir."
(Müslim, Mukaddime 8, 19)
(Müslim, Mukaddime 8, 19)
Gelenekçiler bütün bunları bir arada nasıl inanç konusu yapabiliyorlar? Nasıl hiç rahatsız olmuyorlar?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder