23 Ekim 2021 Cumartesi

Faiz sebep enflasyon neticedir


Muhalif ekonomistleri özellikle de ekonomist olmadığı halde ekonomide racon kesenleri çıldırtan söz.
Bir kere muhalif ekonomistler, bu iddiayı anlamamış gibi yapıp değerlendiriyor .
Bu söz öncelikle sözün tamamı ahmaklara söylenir türünden özet bir sözdür.
Şöyle ki eğer bu ekonomik teorinin sahibi bu sözü muhaliflerin anladığı anlamda düşünüyor olsa;
Faizi örneğin %15 ilan edecek yerde %5 ilan eder.
Yani piyasa %17 beklediği yerde %15 ilan ediyorsa demek ki; iddiayı yanlış anlayanlar gibi düşünmüyor. Öyle düşünse faizi direkt % 5 ilan eder ve enflasyonun aşağı çekilmesini bekler.
Buradaki iddia şu;
Faiz piyasa şartlarında belirlenir ama biz kayıp vereceksek enflasyon ve kur bazında kayıp verelim faiz ile kayıp vermeyelim.
Yani piyasaya karşı biz agresif olalım beklenenin alt kısmını hedefleyelim.
Burada önemli kelime ‘’beklenenin’’.
Herkes faizin piyasa şartlarıyla belirlendiğini biliyor ve kabul ediyor. Yoksa beklenenin 10 puan altında oran ilan edilirdi. Buradaki fark, beklenin en azı ilan edilmesi.
Neden?
Çünkü dövizin artmasının bir bedeli vardır ama bu bedelin telafisi var. Dövize endeksli olarak ürünlerin fiyatları artar ama bununla beraber ticari kesimin fiyat artışına paralel rakamsal geliri de artar birkaç ay gecikmeyle ücretler de artar ve alım gücü toparlanır.
Fakat faizin telafisi yoktur.
Faiz kasadan çıkıp giden paradır. Taahhüt edildiği an geri dönüşü olmayacak şekilde para kasadan çıkmaya başlar.
Bu teoriye karşı çıkanlar aslında şunu biliyor.
Dünya faiz şebekesi masum insanlardan oluşmuyor. Onlar faizlerin yükselmesi için her fırsatı kullanır. Dünyada çıkan olayların önemli bölümünü 1. Dünya savaşından beri bunların tetiklediğini herkes kabul eder.
Bunlarla mücadelede agresif olmak, tuzağa düşmemek gerekir.
Bu şekilde yapılmayıp her tehdidi, her spekülasyonu yerseniz bol bol faiz ödersiniz döviz yine de çıkacaksa çıkar. Çünkü onun mutlaka başka sebepleri de vardır.
Örneğin;
2000-2003 döneminde kamunun iç dış toplam borcu ortalama 140 milyar dolar civarındaydı buna karşılık üç yılda 116 milyar dolar faize para gitmişti.
2018-2020 döneminde kamunun iç ve dış toplam borcu ortalama 230 milyar dolar civarındaydı buna karşılık üç yılda 53.6 milyar dolar faize para gitmiştir.
Döviz neticede iki dönemde de artmıştır ama faize harcanan para düşük tutulabilmiştir.
Faiz sebep enflasyon neticedir sözü, direnmeyi ifade eder. Yoksa faizi istediğimiz gibi düşürelim arkasından enflasyon düşer demek değildir. Tekrar ediyorum eğer öyle düşünülse beklenenin 1-2 puan altında değil 10 puan altında faiz ilan edilir.

Hiç yorum yok:

Türkiye’de Yaşayan Milletin Ortak Adı; -Anadolu Türkü-

Türkiye’de her kökenden insanın kendini ülkenin öz sahibi saymasının önündeki yapay engel nedir? ‘’Kürtler dışındakilerin toptan Orta Asya T...