13 Kasım 2022 Pazar

Türkiye'de düzeltilmesi gereken birkaç yanlış kabulün başında Türkiye demokrasisini kime ve neye borçlu olduğu konusudur.


İngilizler ve Fransız'ların I. Dünya savaşından sonra terk ettiği bizim çaptaki ülkelerin hepsinde bize benzer yönetimler işbaşına geldi.
Afganistan’da Hanlık, (6 Mayıs - 8 Ağustos 1919 tarihleri arasında cereyan eden Üçüncü İngiliz-Afgan Savaşı'nın başlamasına sebep olmuştur. Bu savaşta başarı elde edemeyen İngilizler, 8 Ağustos 1919’da imzalanan Ravalpindi Antlaşması ile Afganistan'ın bağımsızlığını tanımıştır
Mısırda Krallık ( Savaş'tan hemen sonra Saad Zaglul Paşa başkanlığındaki üç Mısırlı siyasetçi, İngiliz hükûmetine bağımsızlık konusunun görüşülmesini önerdiler. Britanya hükûmetinin öneriyi reddetmesi ve Saad Zaglul'un tutuklanması ülke çapında kitle gösterilerine yol açtı. Mısır'a gönderilen Lord Edmund Allenby, milliyetçilere ödün vererek bir uzlaşma politikası izledi. Saad Zaglul serbest bırakıldı. Britanya çıkarlarını koruyacak bir antlaşmayı sonraya bırakarak tek yanlı bağımsızlık ilan edilmesini (Şubat 1922) sağladı. Böylece Mısır sorunlarla dolu olarak bağımsızlığını kazanırken, Ahmed Fuad da I. Fuad adıyla kral unvanı aldı.)
Bizde Şeflik dönemi başladı . Biz de I Dünya savaşında yenildik. Osmanlı paşalarının ve bürokratlarının operasyonu ile Milli Mücadelemizi yaptık ve bağımsızlığımızı kazandık ama demokrasiye değil şeflik dönemine geçtik. (1. Cumhuriyet Halk Partisi Olağanüstü Kurultayı, 26 Aralık 1938 tarihinde Ankara'da yapılan Cumhuriyet Halk Partisi olağanüstü kurultayıdır.Atatürk'ün vefatının ardından yapılan kurultayda İsmet İnönü'ye "Milli Şef" ve "Değişmez Genel Başkan" unvanları verilmiş, Atatürk ise "Ebedi Şef" ilan edilmiştir.)
Mısır 1953’te cumhuriyet’e geçmiş biz 1950’de çok partili seçime geçmişiz. 1920-30-40 hatta 70'lere kadar sekülerlikte Türkiye, Afganistan, İran ve Mısır’ın hiçbir farkı yoktu.
İran’da Şahlık,
İran büyük devletler ile denge kurmaya çalışırken aksaklık yaşamış 1941’de II. Dünya Savaşı boyunca İran demiryolundan yararlanmak amacıyla Birleşik Krallık ve SSCB tarafından işgal edilmişti. İran'ın petrolü olduğu için İngilizler ve ABD 'lilerin devamlı operasyon alanı oldu
2. Dünya savaşı bölgemizde çok şeyi değiştirdi. Fransızlar Alman işgali ile uğraşırken Hatay’la uğraşamıyordu biz bu fırsatı değerlendirip Hatay’ı ülke topraklarına katmıştık. Almanlar yeniden silahlanmaya ,İtalyanların işgal girişimleri başlayınca Sovyetler ve İngilizler endişeye kapıldı Karadeniz'in Almanların yayılmacılığından korunması bizim Lozan’da tam olarak alamadığımız boğazları almamızı sağladı. Montrö Sözleşmesini bu fırsatı değerlendirerek yaptık.
II. Dünya savaşının galiplerinden Sovyet Rusya Kars, Ardahan ve Boğazlar üzerinde hak iddia etmeye başlayınca İnönü Batı blokuna geçmeyi seçti. İnönü Bulgaristan, Yugoslavya gibi doğu blokunu seçip ömür boyu devletin başında kalmayı da seçebilirdi. Fakat o batının demokrasiye geçmemiz şartını kabul edip batı blokuna geçmiş ABD ile Marshall yardım planına dahil olmayı seçmiştir.
Bu durum bizi ABD’ye bağımlı yapmıştır ama demokrasiye geçmemizi sağlamıştır. Acaba Atatürk olsa hangisini tercih ederdi. 1928’de Taksim’e yapılan anıtta Rus generallerle Atatürk’ün yan yana yaptırılmış olması bu konuda bir fikir verir mi bilmeyiz. Atatürk Türk halkını hiç yeterli görmedi hep çok partili hayatı erteledi.
Dolayısıyla Stalin ve Sovyet Rusya tehdidine karşı demokrasiye geçtik. İlk serbest seçimde sağ parti iktidara geldi. Diğer saydığımız Mısır, İran, Afganistan devletlerinden farklı olarak bizde seçimler yapılabildiği için dindar halkın gazı devamlı alınmıştır.
Eğer diğer devletler gibi baskı ve diktatörlük açıktan devam etseydi örgütlenmeyi çok iyi beceren Anadolu halkı ya İran gibi İslami devrim yapacaktı, ya Mısır gibi devamlı karışıklıklar yaşayacaktı, ya da Afganistan gibi iç çatışmalar yaşayacaktı.
Dolayısıyla aslında demokrasimizi coğrafyamıza, petrolümüzün olmamasına, stratejik konumumuza borçluyuz.
Fakat biz bütün bunları toplayıp tek bir kişiye bağlıyoruz, hâlâ okullarda çocuklarımıza bunu böyle öğretiyoruz. Bu da doğal olarak süper bir kahraman, olmasaydı olmazdık saçmalığına kadar işi götürüyor.

Hiç yorum yok:

Türkiye’de Yaşayan Milletin Ortak Adı; -Anadolu Türkü-

Türkiye’de her kökenden insanın kendini ülkenin öz sahibi saymasının önündeki yapay engel nedir? ‘’Kürtler dışındakilerin toptan Orta Asya T...