Burada aslı var.
Ak Parti Türkiye’nin partisi olduğunu ispatlamış bir partidir. Bir iki il dışında bütün illerde milletvekili çıkartmıştır.
2011 seçimlerinde Ak Parti % 49,95 ile seçimi kazanmıştı.
2014 seçiminde bütün partiler karşısındayken, Fetöcüler aleyhinde çalışırken, Gezi olayları olmuş, 17-25 Aralık yargı saldırısı yapılmışken % 51,79 ile Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmişti.
2015 seçimlerinde yine tek başına %49,49 ile seçimi kazanmıştı.
Sonra Türkiye’de seri terör saldırıları, operasyonlar, ülkeden döviz çıkışları, Kürtleri hükümete küstürecek algı operasyonları oldu ve Ak Parti’nin oy oranı düştü.
Bunun üzerine durum şöyle oldu. Milliyetçiler ve Ulusalcılar Ak Parti iktidarının ABD aparatı Fetöyle mücadelesini gördüler, Libya’da, Azerbaycan’da, Suriye’de yaptıklarını gördüler ve Ak Parti’nin yanında yer almaya başladılar. Doğal olarak Erdoğan siyaset dengesini bu desteklere göre ayarlamaya başladı.
Aslında durum şöyledir.
2014’te Erdoğan tek başına %51 oy aldığında halkın sağduyusu ile bu oyu almıştı. Partilerin yönlendirmesine gerek kalmadan; Kürtler, milliyetçiler, ulusalcılar, liberaller, dindarlar Erdoğan’a destek vermiş Erdoğan’ı yuvarlak masa olarak görmüşlerdi. Ak Parti söylemleriyle halkın tümüne dokunuyordu bunu halkın yarısından fazlası hissetmişti.
Ak Parti ve Erdoğan yine aynı temsil gücüne ve esnekliğine sahiptir. Yani Kürtler, liberaller yeniden eski döneme dönüp Erdoğan’ı desteklese Erdoğan o dengeyi göz önüne alarak ülkeyi yönetecektir.
Milliyetçilerin, ulusalcıların kendi hedefleri için gördüğü şeyleri Kürtler ve liberaller daha önce kendileri için görmüştü. Bu iki kesimin istekleri ülke gerçeklerinde bir dengeyle, bir denge ustasıyla yürütülürse ülkeye faydası olur aksi halde işler çok kötü yerlere gidebilir.
6’lı masa denenmemiş, hiçbir başarısı olmamış, sözlerinde durmadığı bilinen birinin liderliğine güvenip bir hareket başlatmış vaziyette. İlginç bir şekilde saydığımız Kürtler, liberaller ve dindarların bir kısmı bu kadar ağır misyon yükledikleri isme güvenerek bir şey denemenin peşindeler.
Bu tarafta zaten kendisini ispatlamış, dengeleri hep gözetmiş, kendi tabanı denecek kesimin taleplerini en sona bırakarak yürümüş bir lider var. Kürtler, liberaller, ikinci cumhuriyetçiler Erdoğan’a destek vermeye dönerlerse Erdoğan hiçbir kurumsal gücün engellerini, desteğini düşünmeden eskiden yaptığı gibi halkın özlediği en ileri demokrasiyi uygulayacak siyasi lider olduğunu ispatlamış kişidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder