Kâğıt para ilk kez 7. yüzyılda Çin’de kullanıldı. Madeni paraları yanlarında taşımaktan kurtulmak isteyenler bunları güvenilir kişilere emanet bırakıyorlar karşılığında senet alıyorlardı bir süre sonra bunlar ciro edilerek başkalarına verilmeye başlanınca el değiştiren bir çeşit para kullanıma sokulmuş oldu. O dönemde kağıt para madeni paranın karşılığıydı.
Daha sonra hükümet bu işi tekeline aldı ve tüccarlara devlet garantisinde kağıt para verdi. Venedikli tüccarlar eliyle bu sistem avrupaya taşındı 14. yy’da İtalyan bankaları madeni paralar karşılığında kağıtlar 'Nota di Banco' vermeye başladı (banka notu, banknot) böylece Avrupa'da banknot kullanıma girmiş oldu.
Daha sonra 1600’lü yıllarda merkez bankaları kuruldu altın karşılığı para basma dönemi başladı. 1. Dünya Savaşına kadar paranın altın karşılığı basılmasına bütün devletler uydu fakat savaştan bir müddet sonra buna bağlı kalan tek para ABD Doları oldu. Böylece Dolar dünya parası konumuna geldi.
Ülkeler artık altın rezervi yanında dolar rezervine de gitmeye başladı.
Vietnam Savaşı sürecinde ABD mali sıkıntılar yaşamaya başlayınca, 1971 yılında doların altın karşılığı olarak basılması ilkesini terk etti böylece dünyada yeni bir dönem başlamış oldu ve dünyada bütün paralar karşılıksız kaldı.
Ülkeler artık altın rezervi yanında dolar rezervine de gitmeye başladı.
Vietnam Savaşı sürecinde ABD mali sıkıntılar yaşamaya başlayınca, 1971 yılında doların altın karşılığı olarak basılması ilkesini terk etti böylece dünyada yeni bir dönem başlamış oldu ve dünyada bütün paralar karşılıksız kaldı.
Bu özeti yapmamın sebebi bu serüvende dikkat çekmek istediğim nokta; paranın kağıt üzerindeki değerini belirleyen şey aslında arkasındaki güç olduğudur. Çin’den başlayan süreçte kağıt para aslında kefil olmak anlamında yürümüş. Kefaletine güvenilen kişiden, kurumdan beklenen, verdiği garantiyi gerektiğinde yerine getirebilecek güce sahip olan kişidir veya kurumdur. Peki bu kurumlar verdikleri garantiyi yerine getirmişler mi? Hayır.
Şöyle ki
Kağıt para ilk önce madeni para karşılığıydı yani bir devletin değerini belirlediği sabit bir değer karşılığıydı. Sonra altın karşılığı yapıldı, altın değeri değişen bir metaydı yani bol çıkarıldığında, veya bir şekilde fiyatı düşürülebilen bir şeye karşılık kağıt para basılmaya başlanmış oldu. Sonra bu para insanların cebindeyken kağıt paranın sahibi devlet artık bunu altın karşılığı basmamaya başladı. En son Dolar, ülkelerin rezervlerinde biriktirdikleri altın karşılığı olan bir parayken 1971’de ABD kimseye sormadan artık altın karşılığı zorunluluğunu kaldırdı ve dünya buna bir şey diyemedi.
Şöyle ki
Kağıt para ilk önce madeni para karşılığıydı yani bir devletin değerini belirlediği sabit bir değer karşılığıydı. Sonra altın karşılığı yapıldı, altın değeri değişen bir metaydı yani bol çıkarıldığında, veya bir şekilde fiyatı düşürülebilen bir şeye karşılık kağıt para basılmaya başlanmış oldu. Sonra bu para insanların cebindeyken kağıt paranın sahibi devlet artık bunu altın karşılığı basmamaya başladı. En son Dolar, ülkelerin rezervlerinde biriktirdikleri altın karşılığı olan bir parayken 1971’de ABD kimseye sormadan artık altın karşılığı zorunluluğunu kaldırdı ve dünya buna bir şey diyemedi.
Bu şu demekti paranın sahipleri insanları aldatıyordu, güçlerini kullanarak insanları bir şeye mecbur ediyordu. İnsanların buna karşı bir şey yapacak durumları yoktu çünkü paranın serüvenini hep alışkanlıklar, konjonktür ve mecburiyetler belirledi. Gelinen noktada paranın değerini yine gücü elinde tutanlar belirliyor.
Bugün bir ülkenin parasının değerini %70 oranında ülkenin genel olarak girdisi-çıktısı, borcu-alacağı belirliyor %30’nu da spekülasyon, manipülasyon ve o ülkenin dünyaya verdiği umut belirliyor. Yani algı. Algıyı kim yönetebilir? Dünya medyasına, istihbaratına hakim olanlar.
Paranın serüveninde hep bir açık kapı var oldu ve o kapıdan gücü elinde bulunduranlar insanları sömürdü. Fakat dünya ticaretine ortak olabilmek için herkes bu çarkın içerisinde yerini almak zorunda kaldı ve kalmak zorunda, işin kurallarına göre dünyadan payınızı almak zorundasınız. Ve paranın serüveninde devamlı bir değişim var ve güç sahipleri yeni yeni kapılar açarak dünyayı sömürmenin yolları buluyorlar. Kabul edin etmeyin artık paraların değerlerinin belirlenmesinde dünyada belli ofislerin payı çok büyük yer tutmaya başladı. Bu düzen böyle çok gitmez elbette ama durum şu anda bu.
Kur’an-ı Kerim’e göre insan taşıyamayacağı yükten mesul değildir. Düzeni siz belirleyene kadar oyunu kurallarına göre oynamakla mükellefsiniz. Gücü elinde tutanlar hakkınızda algı oluşturmaya çalışacaklar siz de onların kurallarıyla buna engel olmaya çalışacaksınız. Ekonominin %30’u zaten algıyla belirleniyor hiç değilse reel ekonominizi algı operasyonlarından işin kuralına göre koruyarak doğru şekilde dünyaya yansıtmalısınız.
Bugün ülke ekonomisinde sır diye bir şey olamayacağını herkes kabul eder ekonominizi gizli gibi göstermek ancak spekülatörlerin işine yarar.
Kurt dumanlı havayı sever.
Türkiye ekonomisinin borçluluk ve mali dengeler açısından kötü durumda olmamasına rağmen kolay operasyon yemesine şahit olduk. Bunu engelleyecek her argüman kullanılmalıdır.
Bu bugün McKinsey ''aparatıyla'' olacaksa bunu kullanmak işin kuralı gereğidir.
Bugün ülke ekonomisinde sır diye bir şey olamayacağını herkes kabul eder ekonominizi gizli gibi göstermek ancak spekülatörlerin işine yarar.
Kurt dumanlı havayı sever.
Türkiye ekonomisinin borçluluk ve mali dengeler açısından kötü durumda olmamasına rağmen kolay operasyon yemesine şahit olduk. Bunu engelleyecek her argüman kullanılmalıdır.
Bu bugün McKinsey ''aparatıyla'' olacaksa bunu kullanmak işin kuralı gereğidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder