Bu riski neden alalım ki?
Kur’an’da geçen ibadetlerin uygulamasını nesilden nesile Resulullah’tan bize aktarıldığı gibi zaten uyguluyoruz
Resulullah, verdiği bir tavsiyeyi uygulamayız diye mi yoksa ona yalan bir isnatta bulunuruz diye mi beddua etmiştir?
Onun ahlakını Kur'an'da bulabileceğimizi Hz Aişe söylemişti.
Peki Resulullah'ın söylememiş olduğu bir sözü ona birileri bilerek veya bilmeyerek isnat etmişse ve biz o rivayeti devamlı kullanırsak Resulullah ile ciddi bir hesaplaşmanın muhatabı olmayacak mıyız?
Bu tehlikeli sınırı neden zorlayalım ki?
Resulullah, verdiği bir tavsiyeyi uygulamayız diye mi yoksa ona yalan bir isnatta bulunuruz diye mi beddua etmiştir?
Onun ahlakını Kur'an'da bulabileceğimizi Hz Aişe söylemişti.
Peki Resulullah'ın söylememiş olduğu bir sözü ona birileri bilerek veya bilmeyerek isnat etmişse ve biz o rivayeti devamlı kullanırsak Resulullah ile ciddi bir hesaplaşmanın muhatabı olmayacak mıyız?
Bu tehlikeli sınırı neden zorlayalım ki?
Allah kendisini, bize lazım olanı kadarıyla Kur'an'da tanıtmıştır. Bunun dışında rivayetlerle gelen bir tanımlamayı Allah'a isnat etmenin ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu anlamıyor muyuz? ( Ör: Mirac hadisinde Allah’ın insanın taşıyamayacağı 50 vakit namaz emretmesi sonra pazarlıkla indirmesi, yaratılmışların da şefaat edebilmesi rivayetleri veya “Allah, Adem’i kendi suretinde yarattı.” /Buhari, İstizan 1; Müslim, Bir 115/ rivayetleri gibi) .
Kur’an’da geçmeyen bu tanımlamaları bir kişinin rivayetiyle (ahad rivayet) nasıl kabul edip de Allah hakkında bir kanaate varalım? Bu riski almak akla ve takva hassasiyetine sığar mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder