Hadis kitaplarında, devlet başkanlığı Kureyş soyundan gelenlere aittir şeklinde bir çok rivayet vardır. Rivayetleri esas alan veya hayata geniş anlamda bakamayan alimlerin çoğunun da görüşü bu şekilde oluşmuştur.
Sonra Yavuz Sultan Selim hilafeti alıp İstanbu'a taşıyınca bu rivayetler ve alimlerin sözleri tevile çalışılmış veya unutturulmaya çalışılmıştır.
Sonra Yavuz Sultan Selim hilafeti alıp İstanbu'a taşıyınca bu rivayetler ve alimlerin sözleri tevile çalışılmış veya unutturulmaya çalışılmıştır.
Halbuki Kur'an'ı merkez alanlar için bir sorun olmayacaktı çünkü Kur'an'ın emri evrenseldir.
Hiç şüphesiz Allah size, emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah işitir ve görür. (Nisa 58)
Demek ki Yavuz Selim, rivayetlere dayalı bir hükmü elindeki kılıçla değiştirebildi ve alimler görüşlerini bu istikamette değişti.
Böyle bir din anlayışı olabilir mi?
İnsanların, rivayetleri kendi anlayışlarına, menfaatlarına ve korkularına göre değiştirebilme ihtimalini anlamamak insanı zaman karşısında mahcup eder.
İnsanların, rivayetleri kendi anlayışlarına, menfaatlarına ve korkularına göre değiştirebilme ihtimalini anlamamak insanı zaman karşısında mahcup eder.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder