2 Aralık 2020 Çarşamba

ÜLKEMİZDE DEPREMLERDE YIKILAN BİNALAR 2001 ÖNCESİ BİNALARDIR

 ÜLKEMİZDE DEPREMLERDE YIKILAN, ÖLÜM YAŞANAN BÜTÜN BİNALAR 2001 ÖNCESİ YAPILAN BİNALARDIR. Çünkü 29 Haziran 2001 tarihinde 4708 sayılı YAPI DENETİMİ Hakkında Kanunu yürürlüğe girmiştir.

1999 depreminden sonra deprem konusu ciddiye alınmış raporlar yazılmıştır. Şu tespit yapılmıştı.
''Projelerin %91’inde tasarım, hesap ve çizim hatalarının bulunması; beton mukavemetinin projesinde öngörülenden ortalama %40 daha az olması ve TUS’lar tarafından uygulamanın yeteri kadar denetlenmediği bilinmektedir.''
Gerçekten inşaatların denetimi TUS (Teknik Uygulama sorumlusu) olarak isimlendirilen ve serbest çalışan mimar ve mühendislere bırakılmıştı. Bu sorumlu mühendisler projeyi çizer bir daha inşaata uğramazdı.
Neticede 2001‘de Yapı Denetimi Hakkında Kanunu yürürlüğe girmiştir.
İlerleyen dönemde 2008 ve 2015 tarihli Yapı Denetim Yönetmelikleri yürürlüğe girmiştir.
Eski Türkiye’de kanunlar, yönetmelikler çıkar ama uygulanmazdı. Büyük ihtimal Yapı Denetim Yönetmeliği de böyle olacaktı. Çünkü işin içinde biri olarak biliyorum eskiden inşaatların nasıl başı boş bırakıldığını.
Eski dönemde de inşaatlar proje çizilerek ruhsat alınarak yapılırdı ama iş tamamen müteahhitlerin insafına bırakılırdı. Deniz kumu gerektiği şekilde yıkanmadan piyasada satılırdı. İnşaat yapılırken demir, çimento müteahhidin istediği kadar konurdu o yoksa kalfanın inisiyatifine kalırdı. O zaman da belediyelerin inşaatları denetleme yetkisi vardı ama yapılmazdı. En çok alır rüşveti görmezden gelirdi.
2001’de çıkan yasayla yapı denetim firmaları kuruldu. Ak parti iktidarı döneminde bu firmalar usulüne uygun kurulması ve denetlenmesi sağlandı. Bu firmaların işlem ve faaliyetlerini denetleme yetkisine sahip Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adına İl Çevre ve Şehircilik Müdürlükleridir. Bakanlık izniyle kurulan bu firmalar bakanlığa bağlı müdürlükler tarafından düzenli denetlenirler.
Bu firmalar önceleri müteahhitler tarafından bulunup anlaşma yapılırdı. Sonra bu da değiştirildi denetim firmaları havuzu kuruldu müteahhidin çalışacağı denetim firması kurayla belirlenmesi usule bağlandı. Böylece firma parasını aldığı inşaat firmasına bir mecburiyeti kalmadı. Yani inşaatların deprem yönetmenliğine uygun yapılması son 20 yıldır sıkı şekilde denetlenmektedir.
Bu yüzden son 20 yılda yapılan hiçbir binada deprem yüzünden ölüm gerçekleşmemiştir. Devlet deprem sonrası yapılan deprem konutları konusunda da hızlı ve başarılı olmuştur. Kentsel dönüşüm uygulaması ile binlerce bina dönüşmüştür. Bu inşaatlara kira, vergi, düşük faizli kredi desteği verilmiştir.
Ülke betona gömüldü yaygarası ile inşaatlar ve müteahhitler düşman bellenmeye çalışılmıştır. Halbuki hayatın en önemli en değerli unsuru insanların hayatlarını geçirdikleri evleridir. Ülke hem inşaata düşman hale gelmiş hem de yeni ve depreme dayanıklı yeterince bina yapılmadı diye hayıflanmaktadır. Ne yaman çelişki değil mi?

Beğen
Yorum Yap
Paylaş

Hiç yorum yok:

Türkiye’de Yaşayan Milletin Ortak Adı; -Anadolu Türkü-

Türkiye’de her kökenden insanın kendini ülkenin öz sahibi saymasının önündeki yapay engel nedir? ‘’Kürtler dışındakilerin toptan Orta Asya T...