27 Aralık 2018 Perşembe

Eski Türkiye ve Yeni Türkiye'de Torpilcilik


Türkiye’de zenginlik, fırsatlar, makamlar arttı mı? Arttı.
Eski Türkiye’de bunları paylaştırmak için tek bir fraksiyon vardı. Atatürkçülük adı altında toplanan laikçiliği tek maharet sayan bir fraksiyondu bu.(Uğur Mumcu’nun “Bu memlekette banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken de Atatürk maskesi taktılar” diyerek dikkat çektiği gibi) Devlete etki edebilecek çok az STK vardı. Atatürkçü Düşünce Derneği, ÇYDD, Lions belki bir iki tane daha ama bunlar arasında geçişkenlik vardı birinde yönetici olan diğerinde de olabilirdi.
Makamlar da azdı eski Türkiye’de, şimdiki gibi öğretim üyelerinin, sanatçıların yer aldığı kurullar yoktu. Kamu Denetciligi Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu gibi kurumlar da yoktu. Bunların yerine derin devlet vardı, o gücü de dolaylı olarak ABD hakimdi.
Eski Türkiye’de zenginliğin paylaşılması ve makamların paylaşılması kolaydı, hem para azdı hem makamlar azdı ve bu imkanların kimlere açık olduğunu da halk bilir ve bu yüzden ‘’haddini bilirdi’’. Her işe her makama talip olmazdı. Mesela yüksek yargıda bırakın Refah Partili birini MHP'li bile bulunamazdı.
Şimdi torpil yok mu? Var tabii ki.
Ama ülkenin yarısı Ak Partili diğer yarısı da bunların eşi, dostu, akrabası. Türkiye’de onlarca STK, dini yapı, meslek teşkilatı, il ve bölge dernekleri faaliyet gösteriyor ve bunlar siyasetçi üzerinde etkili olabiliyor ve bunların hepsine her vatandaş bir çeşit ulaşabilir durumda. Dolayısıyla da bu rekabet, çok hikaye çok dedikodu doğuruyor.
Liyakat ne durumda? İşte burada ülke olarak iyi sınav veremiyoruz. Çünkü Türkiye halkına yerleşen şöyle berbat bir anlayış var ‘’Eğer bir yere gelmeyi becerebiliyorsan hak etmişsindir’’. Bunun bir partiyle/fraksiyonla ilgisi yok. Bunu da herkes bal gibi biliyor.

Hiç yorum yok:

Türkiye’de Yaşayan Milletin Ortak Adı; -Anadolu Türkü-

Türkiye’de her kökenden insanın kendini ülkenin öz sahibi saymasının önündeki yapay engel nedir? ‘’Kürtler dışındakilerin toptan Orta Asya T...