Ahmet Davutoğlu kendisine emanet olarak verilen koltuğun, gerçek sahibi zannetti kendisini. Liderliğe atamayla gelinemeyeceğini anlamayacak kadar gerçeklikten uzak bir görüntü verdi. Gerçekten anlamadıysa üzücü, anlamamazlıktan gelip liderliğe çökmeye kalktıysa...
İşte böyle algılandı ve sağduyu sahiplerinin gözünde bitti.Davutoğlu, 31 Mart seçim sonuçları ve içinde bulunduğumuz siyasi şartlara ilişkin tespit ve tavsiyeler adı altında bir metin yayınladı.
Zamanın ruhundan,
Milli iradeden, ilkelerden, yenilenmeden, şeffaflıktan, adaletten bahseden bir metin.
Bilinmeyen bir şey yok, herkesin kabul ettiği gerçeklerden bahsetti ama sorunun çözümü için bir şey demedi.
Aslında sorunların kendisiyle başladığını söyleseydi çözüme adım atmış olurdu.
Liyakattan bahsediyor.
Erdoğan gibi bir lider henüz işinin başındayken kendini liderliğe yakıştırdı. Bu kanaate bir bilimsel araştırma yoluyla mı varmıştı? Hangi anketten veya araştırmadan Erdoğan'dan daha iyi lider olabileceğini çıkarabilirdi.
Oldu bittiyle Ak Parti gibi bir partinin liderliğini ele geçirmeye kalkmak diğer insanlarda da aynı hevesi yaratmış olmasın. Onlarda makamları bu şekilde ele geçirmenin ahlaki olduğunu Hoca'dan görmüş olmasınlar.
Şu cümleler Hoca'ya ait;
''Öncelikle siyasi ahlakın temelini dokuyan ilkeler ve değerler konusunda söylemde ve eylemde yaşanan sapmalar toplumsal vicdan ile buluşulmasını engelleyen en önemli bariyerdir
Bu ortak aidiyet bilincine dayalı toplumsal düzenin ilk erdemi ve esası adalettir.''
Peki kendisi, en kolay yoldan en büyük koltuğu kapma girişimi olan yüzyılın koltuk operasyonuna kalkıştığında bu fikirleri unutmuş muydu?
Şimdi bunları tekrar unutup yeni bir hareket başlatma niyetinde.
Mesela metinde 17-25 Aralık olayını komplo olarak değerlendiriyor ama başbakanken vekillere komploya yardım edecek şekilde gitsinler bakanlar yargıda aklansınlar diye evet oyu vermelerini tavsiye ediyordu. Hoca'nın bunu anlamak için bir darbe girişimine ve beş seneye ihtiyacı olmuş.
Ahmet Hocaya tavsiyemiz bıraksın bu işleri gitsin üniversite ile uğraşsın. Bu arada siyasete girmesi konusunda iç ve dış baskılara göğüs gerebilecek dirayette olduğunu ortaya koyması ileride belki liderliği üstlenmesi için bir liyakat verisi olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder