Erdoğan başarısız olduğu için mi ondan nefret ediyorlar yoksa nefret ettikleri için mi onu başarısız görüyorlar?
Bu cümlede iki kelime kulakları tırmalıyor değil mi?
başarısız ve nefret
Muhalifler onu başarısızlıkla itham edemiyorlar bu yüzden icraatlarına kulp takmaya çalışıyorlar.
Nefret kelimesi kulağa ağır geliyor ama Erdoğan'a karşı duydukları tam da nefrettir.
Ak Parti iktidarına yolsuzluk iddialarına inanıp nefret duydular dedik ama baktık ki şu anda CHP belediyelerinde ortaya çıkan yolsuzluklar kimsenin umurunda değil.
Baskıcı diktatör algısına inandılar dedik baktık ki muhalefetin yetki aldığı her kurumda her türlü demokrasi dışı baskılar, işten çıkartmalar yaptılar ve nefret dilini her platformda kullanıma soktular ama onlara bir kızgınlık gösterilmedi gösterilmiyor.
Anlaşılıyor ki kızgınlığın sebebi başarısızlıklar ve baskı iddiaları değil.
Erdoğan'ın başarıları onları daha çok kızdırıyor. Bu başarılardan nasiplenen kendileri olduğu halde bu duygu onları esir almış vaziyette.
Ak Parti icraatlarını anlatmaya başlayarak bu kesimi kazanacağını düşünüyor ama bu insanlara başarıları ispatlamak onların ancak kızgınlıklarını artırıyor.
Bu yüzden Ak Parti iktidarına düşen görev, elindeki imkanları sonuna kadar kullanıp bu insanları rehabilite etmenin yollarını bulmaktır.
Bu nefretin oluşmasında Ak Parti de suçludur.
Nasıl devlet gençlerini bağımlılık yapan maddelerden korumak zorundaysa, nasıl zararlı alışkanlıklardan toplumu korumak zorundaysa; algı operasyonlarına karşı halkı aynı şekilde zamanında korumak zorundaydı.
Halk algı operasyonları karşısında çocuk gibidir. Mutlaka etkilenir. Siz bu algı çalışmaları yapılırken gerekli karşı tedbirleri almadıysanız şimdi halk neden bize kızıyor diye soramazsınız.
Biz tarihimizde bunların en acılarını yaşadık. Resulullah'ın eğitiminden geçmiş o günün toplumu zamanında yolsuzluk ve israf iddialarıyla Hz Osman'a kızarak şehit edilmesine yol verdi, Hz Ali'ye adaleti yerine getirmedi diye kızarak sahip çıkmadı şehit edilmesine ortam hazırladı. Bu olaylar yaygın yalan, iftira, dedikodu yani çaplı bir algı çalışmasıyla olmuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder