Çünkü CHP zihniyeti aslında bir gönül işidir.
CHP’liler eski dönemlerde marksizme gönül verenlere gönül vermiştiler.
Şimdi Selahattin Demirtaş’a gönül verdiler, Selahattin de Aponun heykelini dikmeye gönül verdi. Peki bu CHP’liler Aponun heykelinin dikilmesini ister mi asla istemez, HDP’nin hedeflerinin bir gramının ülkeye hakim olmasını isterler mi? Hayır ama yine de HDP’nin bu haline gönül vermişlerdir.
Çünkü CHP’nin bir davası yoktur. Davası olanın ancak istikameti olur.
Atatürkçülük de bir dava değildir onlar için o da bir gönül verme meselesidir.
Bu gönül verme işi sevgi gibi değil aşk gibi tutku gibidir onlarda. Yani sahibine de çevresine de zarar veren bir takıntı gibi.
Aynı şekilde İcraatsızlığa, hizmetin yetersiz olmasına gönül vermişlerdir. Bu tek parti döneminden kalma bir durumdur. İzmir’de CHP’li belediyelerde bu hep yaşanır. Onlar çaresizliğe üzülme, ağlama edebiyatına , üzerine sanat yapma üzerine kodlanmışlardır. Onlar Türkiye'nin, Türk halkının yetersiz olduğuna gönül vermiştir. Başarıları asla bu ülkeye ve bu halka yakıştıramazlar.
Deprem yaralarının hızla sarılmasından ciddi rahatsızdırlar.
Onlar acının yaşanmasına alışıktır. Akılları almaz hemen toparlanıp ayağa kalkmayı, bunda bir kötülük ararlar.
Bu arada CHP zihniyetinin bulaşıcı olduğunu da gördük. Özellikle yuvarlak masa etrafında çok bulaşıcı olabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder