12 Şubat
Depremden etkilenen şehirlerdeki binaların ortalama %54’ü 2001 sonrası yapılan binalar. Yıkılan ve ağır hasar alan binaların % 98,5’i 2001 öncesi binalar.
Bu gerçeğin ne kadar önemli olduğunu henüz çoğumuz anlamış değil.
Türkiye artık depreme dayanıklı bina yapmayı bunu denetlemeyi büyük oranda başarmıştır.
Gözden kaçanlar olmuyor mu illaki oluyordur. Hatay depreminde yıkılan Rönesans sitesi buna örnektir. Fakat orada bir durum var. Binayı yapan kişi Hatay Mimarlar odası başkanı. Türkiye’de gerek mimarlar odası, gerek tabipler odası, gerek baro başkanlarının neredeyse tamamı CHP’lidir. Ülkemizde kentsel dönüşümleri mahkemeye taşıyıp engelleyenler de bunlardır. Bununla beraber Rönesans sitesinin betonunda ve demirinde eksiklik olduğunu düşünmüyorum zemininin o kadar kata uygun olmadığını düşünüyorum.
Deprem bölgesindeki binaların hepsi yenilenemez miydi veya şehirler sağlam bölgelere taşınamaz mıydı?
Japonya’da 2011’de meydana gelen depremde 19 bin kişi öldü. Bu depremde ölüme daha çok sebep olan tsunamiydi denilerek Japonlar kurtarılmaya çalışılıyor. Çünkü bizde batı ülkeleri demokrat ve adil, Japonlar da ahlaklıdır işlerini çok iyi yaparlar diye bir tabu vardır.
1960’taki Şili depreminde insanlar tsunamiden ölmüştü, Japonlar bundan ders alıp tsunamiye karşı koruma yapsaydılar veya şehri taşısaydılar. Yeterince yapılamadı çünkü eskiden gelen yanlışlar kolay kolay düzeltilemiyor.
Kahramanmaraş depreminde de eski Türkiye yıkılmıştır. Şehirlerde önceki 50-60 yılda yapılan binalara karşı son 20 yılda %54 oranında yeni bina yapılmıştır. Ülkenin ekonomisi ve yapı denetim sistemi bu şehirlerin yarısından fazlasını 20 yılda depreme dayanıklı binalarla yenilemeyi başarmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder