Hendek savaşı, fitneleri
yüzünden Medine’den kovulan Yahudi kabilesinin
örgütlemesi neticesinde çevredeki müşriklerden
büyük ordu toplanmasıyla cereyan eden Müslümanlar için çok çetin geçen bir
savaştır.
Ahzâb 10 Hani onlar size hem üst tarafınızdan hem alt
tarafınızdan gelmişlerdi. Hani gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti. Siz
de Allah'a karşı çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.
Medine halkı bu savaş sürecinde iki türlü tutum
sergilemişti,
Birinci grup umutsuzlar, korkaklar, düşmanı gözlerinde
büyütenler ve her fırsatta düşmanın galip geleceği propagandasını yapanlar,
Bu grubu şöyle tarif ediliyor Kur’an,
Ahzâb 13 Hani
onlardan bir grup, "Ey Yesrib (Medine) halkı! Sizin burada durmak imkanınız
yok. Haydi geri dönün" demişti. Onlardan bir başka grup da,
"Evlerimiz açık (korumasız)" diyerek Peygamberden izin istiyorlardı.
Oysa evleri açık (korumasız) değildi. Onlar sadece kaçmak istiyorlardı.
Ahzâb 14 Eğer
Medine'nin her tarafından üzerlerine gelinse ve orada karışıklık çıkarmaları
istenseydi, onu mutlaka yaparlardı; o konuda fazla gecikmezlerdi.
Ahzâb 18,19,20 Şüphesiz
Allah içinizden, savaştan alıkoyanları ve kardeşlerine, "Bize gelin"
diyenleri biliyor. Size katkıda cimri davranarak savaşa pek az gelirler. Korku
geldiğinde ise, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimse gibi gözleri dönerek sana
baktıklarını görürsün. Korku gidince de ganimete karşı aşırı düşkünlük
göstererek sizi keskin dillerle incitirler. İşte onlar iman etmediler. Allah da
onların amellerini boşa çıkardı. Bu Allah'a kolaydır.
Düşman birliklerinin
gitmediğini sanıyorlar. Düşman birlikleri (bir daha) gelecek olsa, isterler ki,
(çölde) bedevilerin arasında bulunsunlar da size dair haberleri (gidip
gelenlerden) sorsunlar. İçinizde bulunsalardı da pek az savaşırlardı.
İkinci grup mütevekkil, inançlı ve hayatlarını bir an
düşünmeden bu yolda feda edecek mü’minlerdi.
Onların durumu birinci grubun aksine o kadar fedakârene
ki düşmanları kalabalık görünce onların
akıllarına Resulullah’ın onlara vaadi geliyor. O vaad; büyük bedel ödemeden büyük hedefe ulaşılamayacağı. Onlar düşmanı kalabalık görünce akıllarına gelen; eğer büyük bedelin zamanı geldiyse büyük hedef yakındır.
Kur’an onları şöyle tarif ediyor,
Ahzâb 22,23 Mü'minler
düşman birliklerini görünce, "İşte bu Allah'ın ve Resülünün bize vaad
ettiği şeydir. Allah ve Resülü doğru söylemişlerdir" dediler. Bu onların
ancak imanlarını ve teslimiyetlerini artırmıştır.
Mü'minlerden öyle
adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı
verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit
olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.
Şimdi Hendek savaşını 15 Temmuz ve ardından devam eden süreç
bağlamında değerlendirin.
Hendek savaşının çıkış sebebini , içerde ikili oynayan ve
düşmanı daha çok sevenleri , tehlike
geçince payımız nerde diyenleri ve
bunlara karşı canını vermiş ve vermeye hazır
olan kesimi ve düşmanın saldırısı arttıkça Allah’ın vadini
hatırlayanları