10 Ekim 2016 Pazartesi

Hendek Savaşı 15 Temmuz Süreci

Hendek savaşı,  fitneleri yüzünden  Medine’den kovulan Yahudi kabilesinin örgütlemesi neticesinde çevredeki  müşriklerden büyük ordu toplanmasıyla cereyan eden Müslümanlar için çok çetin geçen bir savaştır.

Ahzâb 10  Hani onlar size hem üst tarafınızdan hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Hani gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti. Siz de Allah'a karşı çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.

Medine halkı bu savaş sürecinde iki türlü tutum sergilemişti,
Birinci grup umutsuzlar, korkaklar, düşmanı gözlerinde büyütenler ve her fırsatta düşmanın galip geleceği propagandasını  yapanlar,

Bu grubu şöyle tarif ediliyor Kur’an,

Ahzâb 13 Hani onlardan bir grup, "Ey Yesrib (Medine) halkı! Sizin burada durmak imkanınız yok. Haydi geri dönün" demişti. Onlardan bir başka grup da, "Evlerimiz açık (korumasız)" diyerek Peygamberden izin istiyorlardı. Oysa evleri açık (korumasız) değildi. Onlar sadece kaçmak istiyorlardı.               
Ahzâb 14 Eğer Medine'nin her tarafından üzerlerine gelinse ve orada karışıklık çıkarmaları istenseydi, onu mutlaka yaparlardı; o konuda fazla gecikmezlerdi.
Ahzâb 18,19,20 Şüphesiz Allah içinizden, savaştan alıkoyanları ve kardeşlerine, "Bize gelin" diyenleri biliyor. Size katkıda cimri davranarak savaşa pek az gelirler. Korku geldiğinde ise, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimse gibi gözleri dönerek sana baktıklarını görürsün. Korku gidince de ganimete karşı aşırı düşkünlük göstererek sizi keskin dillerle incitirler. İşte onlar iman etmediler. Allah da onların amellerini boşa çıkardı. Bu Allah'a kolaydır.   
Düşman birliklerinin gitmediğini sanıyorlar. Düşman birlikleri (bir daha) gelecek olsa, isterler ki, (çölde) bedevilerin arasında bulunsunlar da size dair haberleri (gidip gelenlerden) sorsunlar. İçinizde bulunsalardı da pek az savaşırlardı.


İkinci grup mütevekkil, inançlı ve hayatlarını bir an düşünmeden bu yolda feda edecek mü’minlerdi.
Onların durumu birinci grubun aksine o kadar fedakârene ki  düşmanları kalabalık görünce onların akıllarına Resulullah’ın onlara vaadi geliyor. O vaad; büyük bedel ödemeden  büyük hedefe ulaşılamayacağı.  Onlar düşmanı kalabalık görünce akıllarına gelen; eğer büyük bedelin zamanı geldiyse büyük hedef yakındır.

Kur’an onları şöyle tarif ediyor,
Ahzâb 22,23 Mü'minler düşman birliklerini görünce, "İşte bu Allah'ın ve Resülünün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve Resülü doğru söylemişlerdir" dediler. Bu onların ancak imanlarını ve teslimiyetlerini artırmıştır.
Mü'minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.

Şimdi Hendek savaşını 15 Temmuz ve ardından devam eden süreç bağlamında değerlendirin.

Hendek savaşının  çıkış sebebini , içerde ikili oynayan ve düşmanı  daha çok sevenleri , tehlike geçince payımız nerde diyenleri  ve bunlara karşı canını vermiş ve vermeye hazır  olan kesimi ve düşmanın saldırısı arttıkça Allah’ın vadini hatırlayanları

İstemezükçülere Kalsak Halimiz Ne Olurdu?

  Muhaliflerin devamlı dile getirdikleri yatırımlar gereksiz, yatırımlar yap işlet sistemiyle yapıldı çok pahalıya mal oldu, o köprüye ne ge...