Resmi Tarihten Öğrenilen Din (Abbasi, Emevi)
Resmi Tarihten Öğrenilen Milli Mücadele (TC Kuruluş Dönemi)
Türkiye’de halkın bir bölümü nasıl oldu da bu kadar Atatürk sevdalısı oldu?
Herkes bilir Türkiye’nin önemli bir bölümü Atatürk konusunda susmayı tercih eder. Birlik bozulmasın, başıma bir şey gelmesin, geçmişi kurcalamanın gereği yok gibi herkesin kendine göre bir gerekçesi vardır bu susma tavrında.
Halkın belli bir kesimi tarafından ciddi manada sevildiği de bir gerçektir. Hatta bu kesim Atatürk'e sadece bir dönemin lideri, bir dönemin cumhurbaşkanı demek kesmez mutlaka ulu önder denilmelidir. Hatta milli mücadeleyi Osmanlı'nın üst düzey askerleriyle birlikte başlattı demek yetmez, mutlaka Atatürk tek başına, herkese rağmen bu mücadeleyi başlattı demek gerekir.
Peki bu sevgi hatta tabu haline getirilen bu bağımlılık nasıl oluşturuldu? Cumhuriyetin ilk yıllarından beri LAİK, SOLCU, DÜNYEVİ kesimin yazar çizeri, akademisyeni Atatürk’ü DAHİ LİDER, büyük kahraman olarak kabul etmişler, anlatmışlar ve halen bu konuda dozu artırarak devem etmektedirler. Gerçekten buna İNANIYORLAR MI? Evet buna yürekten inanıyorlar.
Fakat burada halka inandırdıkları dahilik, kahramanlıkla onların ANLADIĞI ŞEY FARKLI. Halka ülkeyi kurtardığı şeklinde aktarılan şey onların nezdinde ATATÜRK'ÜN eline geçen fırsatı iyi değerlendirmesi, çoğunluğu oluşturan karşı görüşteki askeri liderlere rağmen, rastlantıları çok iyi kullanıp, Kuvayı Milliye içerisinde kendi görüşünü paylaşan az sayıdaki güçle birlikte LAİK, BATICI, DÜNYEVİ bir sistemi getirebilme başarısıdır.
Bu yüzden onların kendileri açısından Atatürk’ü övmelerinde sınır tanımamalarını anlayışla karşılıyoruz. Anlayışla karşılamadığımız durum, bunu halka adil ve açık bir şekilde anlatmamış olmaları halkın duygularını İSTİSMAR etmiş olmalarıdır.
Peki bunları konuşmamız gündeme getirmemiz gerekiyor mu?
Evet bir ilahiyatçı olarak nasıl İslam anlayışının resmi tarihle (Emevi, Abbasi) bize aktarılmasında sıkıntılar yaşandığını, bu noktada kaynakları yeniden tetkik etmek gerektiğini savunuyorsam, gerekli görüyorsam ülkemin yakın tarihindeki olayları da doğru bilmek anlamak gerektiğine inanıyorum.
Nasıl uydurulan hadislerle müslümanların dünya algısı bozuldu, gelişmeleri engellendiyse, yanlış abartılı kurgulanan Atatürk algısıyla da halkımızın ufku daraltılıyor, gereksiz korkulara ve ayrılıklara düşürülüyor.
Mesela uydurulan bazı hadislerle müslümanlar, kurtarıcı olarak mehdi ve mesih bekleyerek atalete gevşekliğe düşmüşler, Büyük güçler atfedilen şeyhler yüzünden de Allah-İnsan ilişkileri bozulmuştur. Şeyhler ve mehdi inancı insanları büyük kurtarıcı fikriyle zaafa uğratmış, edilgen insan haline getirmiştir.
Türkiye'de oluşturulan büyük kurtarıcı, sorgulanamaz Atatürk anlayışı da aynı etkiyi yapmış ve bir kesim insanımız için bu etkiyi devam ettirmektedir. Hele bunu ilkokuldan itibaren çocuklara empoze etmek çok vahim ve çağ dışı bir çabadır. Birilerinin sevdiği hayat tarzını ülkeye dayatabilmek için Atatürk'ü bu şekilde kullanmış olmalarının ülkeye maliyeti büyük olmuş, çocukların geniş ufuklu yetişmelerine engel olmuştur.