20 Nisan 2024 Cumartesi

Kur Korumalı Mevduat Meselesi

 


 

KKM 2021 Aralık ayında çıkartılmıştı.

Türkiye 2013 yılı itibariyle ABD’nin ülkedeki operasyon maşası Fetö ile açıktan kavgaya başladı. Suriye’de yine ABD’nin kurmaya çalıştığı YPG koridor terör devletini engellemek için Türkiye karşı harekatlara girişmeye başladı.  Ukrayna savaşından sonra Rusya’ya açıktan yapılan yaptırım girişimleri Türkiye’ye adı konulmadan yapılma başlandı.

Ülkeden sıcak para çekildi, yabancı sermaye girişleri azaltıldı. Dönem dönem TL’ye Londra merkezli spekülatif operasyonları yapıldı. En son Barış Pınarları operasyonları öncesi bu durumu Trump açıktan ilan etti. "Çizilen çerçeveyi aştığını düşünürsem, Türkiye'nin ekonomisini yerle bir ederim. Daha önce bunu yaptım!" şeklinde tweet attı.  

 

Türkiye ekonomisi bu döviz kıtlığıyla Pamdemi’ye yakalandı ardından Ukrayna savaşıyla birlikte petrol, doğalgaz ve gübrenin yüksek fiyat artışı yaşandı.

 

Pandemi ve savaşla beraber emtia fiyatları yükseldi, bütün ülkelerde enflasyon yaşanmaya başlandı. Pandemi’de piyasayı destekledikleri için bütün ülkelerin borçlanması arttı, faizler yükseldi.

 

Türkiye bu durumda ekonomi yönetimi açısından iki yoldan birini deneyecekti.

Bugün uygulanan ekonomi sistemi gibi faizleri artırıp, kredileri dizginleyip, piyasayı soğutup enflasyonu durdurmayı seçecekti. Ya da piyasayı canlı tutup, iflasları engelleyip, işsizliğin patlamasına meydan vermemek için enflasyonu göze alacaktı.

 

Türkiye’nin diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerden farklı bazı özel durumları vardı. Artan genç nüfus, Suriye’deki savaşın içinde olmak, batı ülkelerinin nerdeyse tümüyle gergin dudumda olmak, BAE, İran gibi batı ile stratejik  ilişki içerisinde olan bölge ülkeleriyle vekalet savaşları yürütüyor durumda olmak.

 

Bütün bunlar yüzünden Türkiye canlı ekonomiye  mecburdu. Türkiye Pandemi sonrası piyasayı yavaşlatsa milyonlarca kişi işsiz kalırdı binlerce işletme batardı. Çünkü Türkiye devamlı büyüyen bir ekonomiydi. Avrupa ülkeleri gibi onlarca yıldır sömürüyle, sanayiyle para biriktirmemişti. Avrupa ülkelerinde nüfus artışı yoktu devamlı işgücüne milyonlar katılmıyordu. Hiçbiri Türkiye gibi sıcak çatışmanın içerisinde değildi. Bizden başka hiçbir gelişmekte olan ülkeye adı konulmamış sıcak para ve doğrudan yatırım ambargosu uygulanmıyordu ve çok daha vahimi ülkenin ana muhalefetinin de içinde olduğu bir blok ülkenin 40 yıllık terör örgütünün partisiyle ittifak yapmıyor diğer darbeci  örgütünden de akıl almıyordu.

 

Bu şartlarda 2021 yılı sonuna doğru döviz üzerinden  gerek yerli gerek yabancı spekülasyon merkezleri halkı dövize yönlendirme çalışması netice verdi ve döviz hızla yükselmeye başladı. Ülkenin döviz sıkıntısı vardı ama spekülatif hamleler olmasa döviz belli periyotta artacaktı ve bu bugün sorun olmadığı gibi o gün de olmayacaktı.

Spekülatif artışı durdurmak için Kur Korumalı Mevduat  devreye sokuldu.

Bunun bir maliyeti olacağı biliniyordu. KKM doların normal seyrinde artmasını sağladı. Yani ödenen bedel dövizde spekülatif artışı engellemek içindi. Bu spekülasyonu hangi çevreler yapıyordu bugün unutuluyor.

Dövizin artacak olmasını KKM engellemedi, döviz serbest piyasada artacaksa artar bizde öyle olmuyordu dolar bir gecede 9’dan   17’ye çıkıp 11’e düşüyor KKM’den sonra normal fiyatını buluyordu.

Diğer taraftan KKM zengine para transferiydi deniyor.

 

Halbuki KKM’ye ilk girenler aslında fedakarlık yapanlardı.

Çünkü KKM’de mevduat faizinde sınır koyulmuştu. En yüksek 17 olabilecekti. Halbuki o tarihte enflasyon % 36’ydı.

Yani vatandaş parasını mevduata yatıracak eğer dolar çıkarsa dolarını alacaktı ama alacağı faiz sınırlı olacaktı, dolar faiz kadar artarsa fazla faiz alamayacaktı Dışarıdakiler mevduata yatırırsa serbest piyasada daha fazla faiz alabilecekti.

 

Zaten parası dolarda olanların az bir kısmı dolarını bozup KKM’ye yatırdı. Çünkü spekülasyon çetesi yaygaraya devam ediyordu. Devletin KKM’de sözünü tutamayacağını insanların dolarına el koyacağını söylüyordu. Buna rağmen devlete güvenenlerin sisteme girmesi,  piyasanın dengelenmesi için yeterli oldu.

 

 KKM için ödenen bedeli şöyle görmek lazım. Nasıl terör örgütü ile mücadelede milyarlar harcıyorsak ekonomi alanında bize yapılan iç ve dış operasyonlar için de bir bedel ödedik.

18 Nisan 2024 Perşembe

Google Earth haritasından 2002 den 2023'e fabrikalardaki artış


































İnsanımıza SİHA, Yerli otomobil, Savunma sanayisindeki gelişmeler gösterildiğinde bunlara inanamıyor çünkü ülkede fabrikaların kapandığını düşünüyor.
Durumu görsel olarak göstermek için Google Earth haritasından OSB bölgelerinin bazılarının 2002 görüntüleriyle 2023 görüntülerini paylaşıyorum.
2024 yılı itibariyle Türkiye’de 360'ı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı, 40'ı Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı olmak üzere toplam OSB sayısı 400'e ulaştı
2002’de Fabrika sayısı 12.800, OSB sayısı 138’di.
Fabrika sayısı 2024 itibariyle 76.000’i aşmış vaziyette.

İstemezükçülere Kalsak Halimiz Ne Olurdu?

  Muhaliflerin devamlı dile getirdikleri yatırımlar gereksiz, yatırımlar yap işlet sistemiyle yapıldı çok pahalıya mal oldu, o köprüye ne ge...