15 Mart 2021 Pazartesi

Çözüm Süreci Suriye'de PKK'ya Vadedilen Koridor Devlet Yüzünden Bitti

 

Oluşturulan algılar bir süre sonra olgu olarak hafızalarda kalıyor. Mesele gerçek yönüyle açığa çıksa bile zihinlerde algının tesiri geçmiyor.  Onun için algının bıraktığı hasarı düzeltmek için hiç yılmadan gerçekler bütün yönleriyle sürekli  gündeme getirmek gerekiyor. . Fakat algı öyle tesirli olmuş oluyor ki iktidar tarafının sözcüleri, gazetecileri bile savunmalarını o algıyı olgu gibi sayıp yapıyor.

 

Meselemiz Çözüm Sürecinin bitirilmesinde PKK’nın müdahalesi.

Çözüm Sürecini n zehirlenme süreci  Suriye’de PKK’nın uzantısı YPG’nin ABD tarafından sahaya sürülmesiyle başlamıştır.  Önce Kobani’nin İŞİD tarafından kuşatılması(!) Türkiye Kürtlerini çok etkileyecek şekilde yansıtıldı.

ABD ve  Avrupa ülkeleri istihbarat ve haber servisleri  Türkiye ile  İŞİD arasında bağlantı  varmış gibi  lanse etmek için çok çalıştı. Fetö bu operasyonun yerli ayağını temsil etti, ilerleyen günlerde bu operasyona destek Cumhuriyet Gazetesi ,  CHP’li vekiller ve gazeteciler tarafından verildi.

Ocak 2014’te MİT tırları Fetöcüler tarafından durduruldu İŞİD’e silah götürüyorlar diye haberleştirildi.

Bu arada Suriye’de işler değişmeye başladı . ABD’nin desteği ile belirli bir alanı kontrol eden PYD/YPG, Ocak 2014’te Afrin, Kobani ve Cizire olmak üzere üç kanton yapılanması ilan edildi.

 

2 Ekim 2014’te Kobani İŞİD tarafından kuşatıldı,  işgal edildi edilecek diye Türkiye Kürtleri kışkırtıldı.

7-12 Ekim 2014 tarihleri arasında HDP’li siyasetçilerin kışkırtmasıyla Kobani eylemlerinde ülke genelinde 46 kişi öldü,

Bu dönemde Kandil tarafı süreci bozmak için şartlar ileri sürmeye başladı.

11 Mart 2015: KCK Eş Başkanları Cemil Bayık ve Hülya Oran: “PKK silah bırakacak açıklamaları seçim propagandasıdır. Silahların bırakılması, ancak Öcalan’ın bizzat katılacağı bir kongrede karara bağlanabilir. Yani PKK bu kararı Öcalan serbest kalmadan açıklamayacak. Bu adımlar atılmadan hareketimize, halka, Türkiye demokrasi güçlerine güven vermeden kongrenin toplanması, kongrenin onların belirttiği gibi kararlar alması düşünülemez.”

Şeklinde açıklama yaparak olmayacak şeyi şart koşarak süreci bitirmeye çalıştılar.

 

PYD/YPG terör örgütü; 26 Mayıs 2015’te Haseke’nin güneyindeki 26’dan fazla köyde yaşayan insanlara bu köyleri boşaltmaları için 24 saat verdiğini duyurmuş ardından sırayla bölgedeki köyleri boşaltmaya saldırılar düzenlemeye başladı.

 

Hükümet tarafı bu sefer ağırlığı tamamen  İmralı üzerine yükleyip  süreci sürdürmeye çalıştı.

Fakat Suriye’de YPG yayılmaya başlamıştı. Koridor devleti oluşturmak şeklindeki  plan kendini  göstermeye başlamıştıı.  Takip eden aylarda YPG’nin kuzey Suriye’yi ateşe atmaya başladığı gibi Türkiye’nin güneydoğusunu da aynı paralelde terörize edip bütün bölgeyi  terörize edip bir bütünleşme girişimi başlattı.  

     26 Haziran 2015: Cumhurbaşkanı Erdoğan, PYD’nin Suriye’nin güneyinde devlet kurma girişimleri  için; Tüm dünyaya sesleniyorum. Bedeli ne olursa olsun, Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin güneyinde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz" dedi.

 

       29 Haziran 2015: Karayılan: "Açıkça söyleyeyim, eğer onlar Rojava’ya müdahale ederlerse biz de onlara müdahale ederiz; o zaman Türkiye’nin tümü bir savaş sahasına dönüşür. Türkiye yetkilileri halkımızın 6-7-8 Ekim’deki kalkışını unutmamalıdır. Halkımızın o büyük başkaldırısını, içinde geliştiği ortamı uygun görmeyen Önder Apo’nun ancak durdurabildiği iyi biliniyor. Açık ki bu halk böyle bir müdahaleye müsaade etmez. Kısaca böyle bir müdahale kararı Türkiye için stratejik bir karar olur, Kürt halkı için de yeni bir dönem başlamış olur. Biz bu konuda kimseye yalvaracak değiliz. Kendileri bilir. Yaparlarsa Kürt halkı olarak elbette bizim de yapacaklarımız olur.”

 

       20 Temmuz 2015: KCK Eş Başkanı Cemil Bayık halkı silahlanmaya ve tünel ve siper hazırlamaya çağırdı: “Halkımız meşru savunma örgütlenmesini ve bilincini de geliştirmeli. Bu sadece askeri güçlerin büyütülmesi temelinde değil, halk olarak meşru savunmasını geliştirmeli. Tüm halkımız silah almalı, bu temelde kendini eğitmeli ve örgütlemeli. DAIŞ ve sömürgeci tüm güçlerin her türlü saldırısına karşı köylerde, kentlerde, mahallelerde yer altı sistemi, tüneller, mevzi sistemi geliştirmeli”


Ve Türkiye Hendek olaylarının Suriye ile bağlantısını ve olayın ciddiyetini görüp kararlı bir operasyon başlatmıştı. Hendeklerin Çözüm Sürecinin yürüdüğü günlerde değil sürecin bittiği günlerde kazılmaya başlandığına dikkat çekmek gerekiyor.

Neticede devlet kararlı operasyonla hendek meselesini kısa sürede bitirdi. Hendeklerin YPG ile bağlantılı olduğu ele geçirilen mühimmatla  da anlaşılmıştı

 

Diyarbakır Sur'da polisin yaptığı operasyonlarda ele geçirilen PKK'lılara ait askeri mühimmat  aralarında zırh delici Zagros silahının da bulunduğu çok sayıda patlayıcı ve mühimmat arasından Batı ülkelerinin PYD'ye gönderdiği silahlar çıkmıştı.

Hendek olayları, PKK/YPG’yi sahaya süren gücün yani ABD’nin Türkiye'nin güneyini Suriye ile aynı paralelde savaş alanına çevirme projesiydi. Türkiye kararlı duruşuyla bu tuzağa düşmedi ama çözüm süreci Suriye’de PKK’ya vadedilen koridor devlet yüzünden PKK tarafından bitirildi.

İstemezükçülere Kalsak Halimiz Ne Olurdu?

  Muhaliflerin devamlı dile getirdikleri yatırımlar gereksiz, yatırımlar yap işlet sistemiyle yapıldı çok pahalıya mal oldu, o köprüye ne ge...