15 Kasım 2020 Pazar

 

Ak Parti’nin ilk hükümetlerinde İlahiyat hocalarından Prof Dr Mehmet S. Aydın, Prof Dr Mustafa Yazıcıoğlu görev almıştır. Diyanet İşleri Başkanlığına Prof Dr Ali Bardakoğlu atanmıştır. Bu isimler ilahiyat alanında geleneği sorgulayan,  yenilikçi, İslam’ın değişen şartlara göre hükümleri olduğunu savunan ekoldendir.

Gerek bu ilahiyat hocalarının, gerek Ak Parti kurucuları ve arkalarındaki entelektüel aklın temsilcilerinin din ve dünya  anlayışı; sorgulayıcı, yenilikçi, kuşatıcı ve özgürlükçü bir  görüşü temsil ediyordu.

Bu yüzden o dönemde devleti elinde tutan zinde güçlerden şikayetçi olan liberaller ve bazı solcular, bu din anlayışının devlete hakim olan mevcut kemalist ideolojisinden çok daha özgürlükçü olduğunu fark ettiler ve Ak Parti’ye destek verdiler.

Ak Parti hükümetleri ilk dönemlerinde her kesimden yazarları, akademisyenleri şaşırtacak derecede özgürlükçü ve yenilikçi politikalar geliştirdi. Kürtlerin yaşadığı mağduriyetleri gideren uygulamalar ve yasalar yürürlüğe sokuldu.  Vatandaşın azarlandığı yerler olan devlet daireleri artık memurların aman vatandaş şikayetçi olmasın endişesi taşınan kurumlar haline geldi. Cumhurbaşkanı Sezer’e takılmasa çok ilerici kanunlar çıkarmayı da başaracaktı.

 

 

Fakat iktidar süresi boyunca gerek statükoyu ayakta tutan güçler tarafından gerek yeni statükoyu kurmak isteyen ABD destekli Fetö tarafından yapılan operasyonlar ve işin sonunda bunların hukuken bitirilme süreci doğal olarak sert geçti. Düşmanımın düşmanı dostum diyerek bu süreçte Fetönün başarılı olması için destek gayretinde bulunan   gafiller de bu hukuk sürecinde payını almış oldu.

Aynı şekilde ABD destekli PKK terör örgütü de tarihinde ilk defa bir partiyi hedef alarak Erdoğan’ı düşman ilan ederek siyasete müdahil  olmuştu. Bu güç de Ak Parti’ye karşı kullanılmak istendi. Bunu kullanmak isteyenler de doğal olarak hukuki müeyyidelerden payını aldı.

Geldiğimiz noktada Fetö üyeleri hapiste, PKK militanları ülke dışına çıkarıldı. HDP terör destekçisi olduğu için her kesim tarafından vebalı muamelesi görmeye başladı.

Artık normalleşmenin başlaması için bir engel kalmadı. Ak Parti özgürlükçülüğün de halkı öncelemenin de gerçek kalesidir. Şimdi art arda her alanda demokratik gelişmeler yaşanacaktır. Ak Parti yapacağı birkaç hamleyle, Erdoğan söyleyeceği birkaç sözle kürtlerin diğer kısmının da  gönlünü alacaktır. Zaten  şu an itibariyle Türkiye için asıl tehdit Fetöcülerdir.  Bunlar dışında her kesimde suça karışanlar demokratik açılımlardan payını almalı hızla normalleşme sağlanmalıdır. Görünen o ki iktidarın da niyeti bu yöndedir.

İstemezükçülere Kalsak Halimiz Ne Olurdu?

  Muhaliflerin devamlı dile getirdikleri yatırımlar gereksiz, yatırımlar yap işlet sistemiyle yapıldı çok pahalıya mal oldu, o köprüye ne ge...