29 Aralık 2019 Pazar

Tank Palet Fabrikası Meselesi ve Altay Tankı

Tank Palet Fabrikası Meselesi ve Altay Tankı
Bir mesele bu kadar yanlış nasıl anlaşılır? Bizce bu tek taraflı bir sorun değil. Mesele yeteri açıklıkta ve sırasıyla anlatılmadı.
Konuyu anlatmadan önce son durum şudur;
Devlet ihaleyi kazanan firmaya 3.5 Milyar Avro verecek ve 250 tank ve tank üretebilen bir fabrika teslim alacak.
Bu bilgiden sonra aslında 50 milyon dolar bulunamadı mı lafı çok boşta kalıyor ama meseleyi anlatmaya devam edelim.
Mesele şu,
Devlet milli tank yapılması için girişimde bulunuyor.
2008 yılında prototipleme ve kalifikasyon ana yüklenicisi olarak Koç’lara ait Otokar şirketi seçiliyor
Devlet bu şirkete 500 milyon dolar teşvik vererek Altay tankının prototipini en geç 78 ayda üretmesini istiyor.
Erdoğan daha sonra Milli Tankın prototipin üretileceği 78 aylık süreye tahammüllerinin olmadığını belirterek, Mustafa Koç’a, “Süreyi kısaltın” dediğini, Koç’un ve Bakan Gönül’ün de bunu not ettiğini söyledi
En geç 2015’te teslim edilmesi gerekiyordu. Bir süre sonra Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç projenin tamamlanacağı 2012 yılında teslim edileceğini kaydetti.
İş uzadı uzadı ancak 2017 yılında teslim edildi.
Seri üretim için ihaleye çıkıldı.
Devlet bu konuda Otokar’ın ortaya koyduğu durumdan memnun olmadığından olmalı ki başka firmaların bu işe girmesini teşvik etmek durumunda kaldı. ( 2013 yılında yerli otomobil için babayiğit aranıyor dendiği günlerde Koç Holding başkanı Mustafa Koç,"Yerli otomobil, ticari açıdan intihar olur" diye beyanat vermiş, şirketinin ufkunu ve zihniyetini ortaya koymuştu)
2018’de açık ihale yapıldı Otokar 7 Milyar Avro teklif verdi ve bundan aşağı inemeyeceğini beyan etti.
BMC 4 Milyar Avro teklif verdi. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan 500 milyon avroyu daha indirdi
İhalenin kapsamında şu madde başlıklar yer alıyordu:
Seri üretim hattının kurulması,
250 adet Altay'ın üretilmesi,
Güç Grubu Platformu üretilmesi,
İnsansız Kuleli Altay tasarımı, geliştirilmesi ve üretimi,
Ürünlerin ömür devri lojistik desteğinin sağlanması,
Tank Sistemleri Teknoloji Merkezi'nin kurulumu ve işletimi.
İhalenin kapsamını şöyle izah edelim
İsim, patent her türlü hakları devlete ait olan Altay tankını ihaleyi kazanan şirket üretecek ve devlete teslim edecek. 250 adet tankı üretecek, adı Tank Palet fabrikası olan ama sadece palet üreten, motoru ve bazı aksamları dışında Fırtına Obüslerinin üretildiği, tankların bakımını yapan bu fabrika tank üreten bir fabrikaya dönüştürecek, motorunu da yerli motor olarak geliştirecek.
Şimdi mesele Tank palet fabrikasının bir şirkete peşkeş çekilmesi değil. İhalenin kapsamı zaten o fabrikayı tank fabrikasına çevirmeyi kapsıyor. İlk tanklar o fabrikada üretilecek. 50 milyon dolar bulunamadı mı değil, 3.5 milyar avro zaten devlet para verecek hem 250 tankını alacak hem palet fabrikasını tank fabrikasına dönüştürtecek.
BMC firması sadece tank üreten bir şirket değil. Askeri zırhlı araç, askeri taktik ve lojistik araç, otobüs, ticari araç; hızlı tren, raylı sistem ürünleri, kara ve hava motorları ve şanzıman alanlarında bir kısmını üretmekte bir kısmını da üretmek için Karasu’da fabrika inşaatına başlamış durumda. Şirketin %49’u Katarlılara ait. Katar'lı şirketler büyük projeleri olan bu tür şirketlere sermaye sağlıyor. Katarlıların nasıl Volkswagen'de %17 hissesi varsa nasıl Alman devleri , Deutsche Bank, Siemens, Hochtief 'te ortaklıkları varsa BMC'de de ortaklığı bu şekilde olmuştur.

27 Aralık 2019 Cuma

Yap- işlet-devret modeliyle yaptırılan köprülerden devlet büyük zarar yapıyor iddiasına cevap

Yap- işlet-devret modeliyle yaptırılan köprülerden devlet büyük zarar yapıyor diye bir iddia var.
3. Köprü ve Kuzey Marmara çevre yolu üzerinden bunu inceleyelim.
Bununla ilgili habere, muhalif gazetelerden Yaniçağ gazetesinin daha muhalif olan Birgün gazetesinden alıntılayarak yaptığı haber üzerinden bakalım.
Habere göre;
‘’CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün 2016 yılının Haziran ayından bu yılın (2019) Şubat ayına kadar geçen araç sayısı ile elde edilen geliri sordu.
Bakan Turhan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün 32 aylık sürede 37 milyon 212 bin 121 aracın kullandığını ve 433 milyon 611 bin TL gelir elde edildiğini açıkladı. Bu köprü için yüklenici firmalara verilen “araç geçiş garantisi” sayısı ise 125 milyon olduğu için buradan da ciddi kamu zararı doğdu. Araç başı yaklaşık 4 dolar geçiş garantisi verilen köprüde eksik kalan 87 milyon araç için devletin kasasından 2 milyar 88 milyon TL çıktı.’’
Bu rakamlar köprünün ilk döneminde gerçekleşen durumu ifade ediyor. Son dönemde köprüden geçiş sayısı arttı. Dolayısıyla devletin katkısı azaldı. Fakat biz hesabı yine ilk dönemdeki gibi kabul ederek yapalım.
Söz konusu ilk 32 aylık dönemde garanti kapsamında devletin kasasından her ay için 62.250.000 TL şirkete ödendi
3. Köprü ve Kuzey Marmara otoyolunun yap-işlet-devret modeliyle garanti kapsamındaki işletme süresi 7 yıl 9 ay.
Bu durumda 51 ay sonra köprü ve yollar devlete teslim edilecek. Bu sürede toplam kaç TL garanti parası ödenecek?
Bakanın rakamları verdiği 2019 şubatından teslime kadar olan 61 ayda da geçmişteki rakamlarla aynı geçiş sayısından hesap yaparsak.
Ayda 62 milyon 500 bin TL X 61 = 3.797.250.000 TL
Ilk 32 ayda ödenen 2.088.000.000 TL
Toplam ödenecek azami rakam 5.885.250.000 TL dolar karşılığı 989 milyon 117 bin dolar
3. köprü ve otoyolların maliyeti 3.5 milyar dolar. Bu paranın da en az %30’u KDV, vergi, dolaylı vergi olarak devlete dönmüştür. Bu rakam da ortalama 1 milyar dolar yapar.
Sonuç olarak devlet 3.5 milyar dolarlık işe azami 1 milyar dolar para ödeyecek bunu da zaten vergi olarak dolaylı şekilde geri almış olacak. Köprüyü de 5 yıl sonra geri alacak.
Zarar nerede? Faiz yükü altına girilmedi, risk alınmadı. Köprü ve yollar yapıldı. Trafik rahatladı, ülkeye sermaye girişi oldu.

İstemezükçülere Kalsak Halimiz Ne Olurdu?

  Muhaliflerin devamlı dile getirdikleri yatırımlar gereksiz, yatırımlar yap işlet sistemiyle yapıldı çok pahalıya mal oldu, o köprüye ne ge...