13 Haziran 2018 Çarşamba

Türkiye renkli devrimler sürecini atlattı, renkli rüyalar sürecine mi takılacak?


2000’li yılların başlarında Gürcistan’da ‘’Gül Devrimi’’ Ukrayna’da ‘’Turuncu Devrim’’ ve Kırgızistan’da ‘’Lale Devrimi’’ adında Renkli Devrimler yaşandı.
2002’de Venezuella’da düzene başkaldıran Cavez’e darbe girişimi daha sonra Çavez’in şüpheli kanseri ve başlattığı bağımsızlaşma hareketinin bitirilmesi ve şu anda ülkesinin iflasını ilan etmesi.
Ukrayna’da 2004’te Yuşçenko CB seçildiği halde turuncu devrimle seçim iptal edildi. 2010 yılında CB seçildi 2013’te AB ile ticaret anlaşması imzalamaması üzerine büyük protesto gösterileri başlatıldı ve Rusya’ya kaçmak zorunda kaldı ve Ukrayna Kırım’I kaybetti iç çatışma süreci başladı.
Mısır’da 2011’de Tahrir meydanında başlayan süreç seçilmiş iktidarın yıkılmasıyla neticelendi ve dış yardımlarla ayakta durmaya çalışan Mısır’ın Suud’a ve ABD’ye bağımlı kukla bir devlet haline gelmesi.
Yemen’de iç savaş çıkarıldı ordusu dağıldı.
Brezilya’da seçilmiş başkan azledildi yerine baronların başkanı atandı büyümede bizimle yarışan Brezilya 2015-16’da %8 küçüldü.
Libya’da iç savaş çıkarıldı ülke üçe bölünmüş vaziyette. İran’da 2009 seçimlerine itiraz ile büyük olaylar başlatıldı fakat İran o günün güç sahipleriyle anlaşma yaparak şii hilalini kurmak ve islam dünyasını bölmek üzerinden bir anlaşmayla ülkesini kurtarma anlaşmasıyla ömrünü uzattı fakat şimdi topun ağzında olmanın kaygısını yaşıyor.
Rusya 7500 nükleer başlıklı füze sahibi olmasa 2014 yılında batı, sadece ambargoyla %50 lik devalüasyonla kurtulmasına imkan vermez onu da operasyon alanına çevirirdi.
Bütün bunların yaşandığı süreçte Türkiye’ye de operasyon çekildi. Gezi süreciyle başlayan olaylar 17-25 Aralık yargı operasyonuyla devam etti faizler ikiye katlandı ardından üç terör örgütü seri saldırılar başlattı ama Türkiye diğer ülkeler gibi iç çatışmaya düşmedi, hükümeti dağılmadı. Sonra darbe girişimi yapıldı onu da savdı. Sonuçta ekonomik büyüme 2-3 puan düştü döviz yükseldi işsizlik 2 puan arttı. Benzer operasyonların çekildiği ülkelerle kıyaslanınca Türkiye’de ekonomi ve güvenlik beklenenin çok üzerinde pozitif görüntü vermekte. Bu kadar olayın ardından Fransa’nın bir terör saldırısı karşısında ilan ettiği OHAL’i ilan etmesi dışında Türkiye’nin yaşadığı olağanüstü bir durum yaşanmadı.
Biz bu durumun hikmetini anlatmaya çalışırken kelime bulamıyor Allah Türkiye’ye ‘’yürü ya kulum’’ dedi dışında bir şey diyemiyoruz. Muhalifler ise bu süreçte dağılan, bölünen, iflasını ilan eden diğer ülkelere bakmadan döviz artışından kıyamet senaryoları üretiyor.
Bu arada Türkiye bu saldırılara Ak Parti iktidarı olmasa da maruz kalacaktı, bunu kalkınmakta olan ülklerin başına gelenlerden görüyoruz. Fakat başka iktidar olsaydı diğer ülkler gibi erken havlu mu atacaktı yoksa eski dönemimizdeki gibi itaat et rahat et taktiği uygulayıp 2000 $ milli gelirle devam eden silik bir ülke olmayı mı sürdürecekti.

İstemezükçülere Kalsak Halimiz Ne Olurdu?

  Muhaliflerin devamlı dile getirdikleri yatırımlar gereksiz, yatırımlar yap işlet sistemiyle yapıldı çok pahalıya mal oldu, o köprüye ne ge...