Sana Ruh hakkında soru soruyorlar. De ki: “Ruh,
Rabbimin işlerindendir. Size pek az ilim verilmiştir.”(İsra 85)
Bu ayette geçen ‘’ruh’’ kanaatimizce Cebrail
anlamındadır. Buradaki ruh kelimesini İnsanın ruhu şeklinde anlamamıza
engel olan, Kur’an’da insanın ruhu diye bir kullanım olmamasıdır. İnsana
üflenen ruh Kur’an’da hiç müstakil bir varlık olarak geçmez. Ruh, Allah’a
nisbet edilerek Hicr 29’da ‘’ona ruhumuzdan üfledik’’ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِن رُّوحِي şeklinde kullanılır. İnsan için ruh-beden ayrımı şeklinde bir
kullanım yoktur.
''İnanmayanların “Biz bir yığın kemik, bir yığın
ufantı olduktan sonra mı yeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi? ''
(İsra 98) sözüne sizin bedenleriniz önemli değil ruhunuz ölmeyecek diye
karşılık verilmemiş ‘’Onlar, gökleri ve yeri yaratan Allah’ın kendileri
gibilerini yaratmaya kadir olduğunu görmediler mi?(İsra 99) şeklinde veya
‘’Bilakis onu parmak uçlarına kadar yeniden diriltmeye kadiriz.’’ (Kıyame 4)
şeklinde bedene dikkat çekilerek
cevap verilmiştir.
Peki insana beşer iken üflenen ruh nedir?
"Onu, amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp
ruhumdan içine üflediğim zaman, önünde hemen secdeye kapanın."(Hicr 29)
Beşer yeryüzünde yaratılıp amaçlanan seviyeye
geldiğinde Allah ruhundan ona üflüyor.
Ruh kelimesi ‘’rih’’ ريح rüzgar (Rum 48) ‘’reyhan’’ ريحان koku (Rahman 12)
kelimeleriyle aynı köktendir. Allah’tan beşere
üflenen ruh gibi insanlardan dilediğine vahyetmesinde de bu kelime kullanılır.
‘’İşte sana da böyle emrimizden bir ruh vahyettik. Sen Kitap nedir, iman
nedir bilmezdin…’’(Şura 52). Bu vahyetme sisteminin görevlisi büyük melek
Cebrail de bu ismi alır Cebrail Kur’an’da ruhun marife şekliyle Er Ruh الرُّوحُ (Mearic 4) ve Ruhul Emin الرُّوحُ الْأَمِينُ (Şuara 193) Ruhul Kuds رُوحِ الْقُدُسِ (maide 110) şeklinde
geçer.
Vahyetme sisteminde vahyedilen Ruh, vahiy
görevlisi Er Ruh ve İnsana üflenen ruh.
Rüzgar ( rih ريح) kelimesiyle aynı kökten gelen bu ‘’ruh’’ kelimesini bugün
tanımlayacak, işlevini bugün bize daha iyi izah edecek doğru kelime frekans
olabilir mi?
Kur’an, insanın müstakil bir ruhu var, bedeni
yok olsa bile ruhu yaşayacaktır demez ama insana ruhtan üflendiğini söyler. Bu
nasıl olabilir. Biz bunu şu şekilde izah edebilir miyiz?
Beşer insan yeryüzünde yaratılıp gelişmesini
tamamlayıp belli seviyeye ulaşıp ruhu istiab edebilecek kabiliyete sahip
olunca, Allah ruhundan ona üflemiştir ve ardından Adem’e ‘’esma’’ yı
öğretmiştir.(Bakara 31) Nedir esma? Esma eşyaya isim koyabilme yeteneği yani
eşyayı kullanabilme yeteneği olduğunu anlıyoruz. Beşer insan ruhtan üflendiği
anda cüzi planda yaratıcı varlık özelliğini kazanmaktadır. Bu üflenen ruh insan
uykudayken de Allah tarafından geri alınıyor çünkü insan uykudayken ruhu istiab
edecek kabiliyeti kaybetmektedir. ‘‘Ölüm sırasında Allah ruhları alır. Ölmemiş
olanların ruhlarını ise uykularında alır; sonra, ölümüne hükmettiği kimsenin
ruhunu tutar, diğerlerini de belirlenmiş bir ecele kadar geri gönderir…(Zümer
42) Bu ayetin orjinalinde ruh kelimesi geçmez ama kastedilen şey şu ki, uyku
ile ölüm anında benzer bir olay yaşanmaktadır bu can olmayacağına göre insana
‘’yaratıcılık’’ özelliğini kazandıran ruh olmalıdır çünkü ayette ölümüne
hükmedileninkini tutarız ( فَيُمْسِكُ )
deniyor Allah tarafından tutulan bir şey var uyku halinde de tutuluyor uyanınca
geri veriliyor.
Bu ‘’ruhu’’ ‘’frekans’’ olarak
anlayabiliriz demiştik şöyleki;
Yeryüzünde bir çok canlı var insan yeryüzünün
halifesi tayin ediliyor (halife; bir şeyin ardılı son nüvesi, yeryüzündeki
varlıkların en son nüvesi) ve en güzel kıvamda yaratılıyor ve ruhtan üfleniyor.
İnsanın diğer canlılara kıyası televizyonun
diğer eşyalara kıyası gibi anlaşılabilir. Ruh Allah tarafından verilen bir ‘’frekans’’
gibidir. Bu frekansı onu istiab edebilecek seviyeye gelen insan alıyor ve gücü
oranında yaratıcı bir varlığa dönüşüyor. Televizyonun havadaki ferkansı
yakalayıp görüntüye çevirmesi gibi. Bu güç , enerji (can), donanım (beyin) dan
farklı bir güç olarak insanı yaratıcı varlık haline getiriyor.Burada kazanılan
şey özgür irade değil özgür irade hayvanlarda da var diğer hayvanat gibi özgür
iradeli beşer belli bir seviyeye gelince Allah’tan kendisine üflenilen veya
çağımızın tanımıyla yayınlanan frekanstan aldığı güçle eşyaya isim
verebilen bir insan haline geliyor. Bu Allah’tan online alınan bir şeydir.( bir
şekliyle benzerdir diyoruz aynı şey değil, meramımızı anlatabilmek için)
Ruh-Rih-Reyhan (vahiy-rüzgar-koku) kelimelerinin benzer şekilde içerdiği özelliği
bugün frekansla daha kapsamlı izah etmiş oluruz diye düşünüyoruz. ‘’Ruh’’
‘’can’’ ayrımını bu şekilde ancak izah edebiliyoruz.