Mehmet Akif Ersoy, uydurma rivayetler yoluyla dini ifsat etmekte olan hoca görünümlü kişilerle mücadele etmiş biridir. Bu konuda şiirleri vardır. Bunlardan birini paylaşıyorum.
Akif bu şiirde dikkat çektiği noktalardan biri, güya iyi niyetle “İslâmiyet’e teşvik için hadis uydurmak câiz olur (yecûzü fi’tterğîb)” yaklaşımını ve bunun nelere sebep olduğunu dile getiriyor.
Bugün meşhur vaizlerden biri (Cübbeli Ahmet)
bir vaazında şu rivayeti açıkça kullanmıştı. ‘’Benden size benim söylemediğim güzel bir söz naklolunacak olursa, ben onu söylemişimdir’’
Bu bir hadis rivayeti olarak geçmektedir fakat hadis alimleri (Buhari, İbn-I Hacer, İbni- Hazm) bu rivayetin çok sıkıntılı, rivayetlerine itibar edilmeyecek ravilere sahip olduğunu bildirmektedir. Buna rağmen bu rivayeti kullanarak bize güzel gelen her rivayeti Resulullah’a isnat edebiliriz demiştir bu zat. (Bu zatı gündeme almaya değmez demeyin twitter'da yüksek katılımlı bir ankette en güvendiğiniz hoca hangisidir sorusunda %55 ile Cübbeli Ahmet öne çıkmıştı, anket şıklarında dönemin Diyanet İşl. Bşk Mehmet Görmez de vardı)
Bu ''İslâmiyet’e teşvik için hadis uydurmak'' durumu İslam tarihinde vaizler tarafından çok kullanılan bir usul haline gelmişti.
Akif bu şiirde dikkat çektiği noktalardan biri, güya iyi niyetle “İslâmiyet’e teşvik için hadis uydurmak câiz olur (yecûzü fi’tterğîb)” yaklaşımını ve bunun nelere sebep olduğunu dile getiriyor.
Bugün meşhur vaizlerden biri (Cübbeli Ahmet)
bir vaazında şu rivayeti açıkça kullanmıştı. ‘’Benden size benim söylemediğim güzel bir söz naklolunacak olursa, ben onu söylemişimdir’’
Bu bir hadis rivayeti olarak geçmektedir fakat hadis alimleri (Buhari, İbn-I Hacer, İbni- Hazm) bu rivayetin çok sıkıntılı, rivayetlerine itibar edilmeyecek ravilere sahip olduğunu bildirmektedir. Buna rağmen bu rivayeti kullanarak bize güzel gelen her rivayeti Resulullah’a isnat edebiliriz demiştir bu zat. (Bu zatı gündeme almaya değmez demeyin twitter'da yüksek katılımlı bir ankette en güvendiğiniz hoca hangisidir sorusunda %55 ile Cübbeli Ahmet öne çıkmıştı, anket şıklarında dönemin Diyanet İşl. Bşk Mehmet Görmez de vardı)
Bu ''İslâmiyet’e teşvik için hadis uydurmak'' durumu İslam tarihinde vaizler tarafından çok kullanılan bir usul haline gelmişti.
Akif şiirin devamında hadis usulcülerine göre en sahih kabul edilen hadislerinden birini hatırlatıyor.
“Kim benim adıma bile bile yalan isnad ederse, ateşteki yerine hazırlansın’’ (Men kezebe aleyye müteammiden fe’l-yetebevve’ mak’adehû mine’n-nâr) (Buhârî, İlim, 38; Tirmizî, İlim, 8.)
Akif burada rivayetler üzerine din kuranların nasıl bir tenakuz içerisinde olduğunu da zikretmiş oluyor.
“Kim benim adıma bile bile yalan isnad ederse, ateşteki yerine hazırlansın’’ (Men kezebe aleyye müteammiden fe’l-yetebevve’ mak’adehû mine’n-nâr) (Buhârî, İlim, 38; Tirmizî, İlim, 8.)
Akif burada rivayetler üzerine din kuranların nasıl bir tenakuz içerisinde olduğunu da zikretmiş oluyor.