Ak Parti’ye şiddetle muhalefet edenlerin çoğunun gerekçesi iktidarın başarısız olması yüzünden değil aksine iktidarı çok başarılı görmeleri yüzündendir .
Çünkü şöyle düşünüyorlar;
CHP’li sekülerler:
Dindarlar başarmış olamaz, bu olmamalı, insanlar buna şahit olmamalı, bu Atatürk’ün haksız çıkması demektir onun için bu endişelerle bütün hırsları ve güçleriyle muhalefet ediyorlar.
İslamcılar başarmış olamaz. Onlar dinini yaşamaya çalışan Müslümanları böyle tanımlar. Onlara göre dini yaşama gayreti tutuculuktan kaynaklanır, aklın gereği değildir, dolayısıyla bu insanlar akıllı ve başarılı olamazlar. Bu durum bizi tamamen boşa çıkarır endişesindedirler.
Şimdi bunlara bir de İslami kesimden kendini bir şey olmuş sayanlar eklendi, onlar da:
Ak Parti cemaatlere yol veriyor, tarikatlara yer veriyor, biz varken hak etmeyenlere makam veriyor deyip biz yoksak bunlar başarmış olmasınlar diyenler boy göstermeye başladı. Bu modeller her zaman her toplumda çıkmıştır. Bunlara şahsi problemlerini çözmek için karşı tarafa payanda olan yancılar denir.
Şimdi dönüp 20 yıla bakıyoruz
Ortada büyük bir başarı var.
Türkiye gibi rejimi silahlı kuvvetleri tarafından taş gibi korunan. Kürtlere, dindarlara, emekçiye hakkını vermeyen her hak talebini rejime tehdit görüp sindiren, yasaklayan, olmadı darbe yapan, çok örgütlü, kale gibi korunan o sitemi kan dökmeden tasfiye eden bir Ak Parti dönemi yaşadık.
Bu dünya tarihine geçen bir devrimdir.
Ekonomide, hizmette, özgürlüklerde, milli savunmada, dış politikada kim ne derse desin Türkiye en az iki lig atlamıştır.
Zaten mesele de bu başarıdır.
Yani Ak Parti’ye muhalif olan toplam seçmen içerisindeki %40’lık kesim ontolojik olarak muhaliftir. Yani Ak Parti’nin başarılı olması onların varlık sebepleri için tehdittir.
Bu yüzden Ak Parti’yi savunurken başarıları zikretmek bu kesimi ikna etmeye değil iyice kızmalarına sebep oluyor.
Ülkedeki gerilim budur.
Yani ülkeyi geriyorsunuz diyorlar ya biz de saf saf, hayır ülkeyi geren sizsiniz, Kılıçdaroğlu geren konuşmalar yapıyor diyoruz .
Yani birbirimizi anlamıyoruz.
Bu insanlar gerçekten geriliyor
Ak Parti sadece bir parti değildir bir davadır ve kimse başka bir davanın başarılı olmasını istemez .
İnsanlar sadece kusurlu olan insana kızmazlar ondan çok daha fazla gayretli insana kızarlar.
Biz bunu Resulullah’tan biliyoruz.
Emin olarak bilinen, ahlak timsali Resuli Ekrem Mekke halkına iki cihan saadeti, zenginliği vadederken onların çoğu ona şiddetle kızıyordu.
Şüphesiz inkâr edenler Zikr’i (Kur’an’ı) duydukları zaman neredeyse seni GÖZLERİYLE DEVİRECEKLER. (Senin için,) “Hiç şüphe yok o bir delidir” diyorlar. (Kalem Suresi 51)
Bu kızgınlık Mekke’nin liderliğini yapan bazı aileler için Müslüman olduktan sonra bile sürdüğünü sonraki iç savaşlardan anlıyoruz.
Burada isimlerden bahsetmiyoruz. Erdoğan’ı aklamak, Resulullah’a benzetmek için söylemiyoruz. Şu anda bu ülkede haset duyulanlar dindarlardır. İftiralar, kötü yakıştırmalar dindarlara hatta dindarlığa yapılıyor. Onlara göre Erdoğan devrilince dindarlık devrilmiş sayılacak.
Ak Parti veya Erdoğan değildir hedefte olan. Hedefte olan başarılı olmaları çekilemeyen dindarlardır