Muhalif olmak en doğal tavırdır ve kimse kendini ve savunduğu siyasileri HATASIZ GÜNAHSIZ GÖRMÜYOR.
Türkiye toplumu AHLAK konusunda aile, komşuluk, yardımseverlik açısından dünya ortalamalarının üzerinde olmakla beraber TİCARİ AHLAK VE KAYIRMACILIK açısından iyi değildir. Bu durum her dönemde az veya çok kendini gösterir.
Fakat Türkiye’de şu günlerde sesi çok çıkan muhalefet tarzının ortak özelliği, kıymet bilmemezlik ve toptancılık olarak öne çıkmaktadır.
Bu konuda biz CHP’yi zihniyet açısından eleştirir her hizmete, her yatırıma karşı çıkmak onların ortak özelliği bilirdik. Fakat şimdi ortaya çıkan bir gerçek var. Ak Parti SAFLARINDAN muhalefete geçenler de aynı tavrı takınıyor. Bu insanlar kendi yaptıkları İCRAATLARI BİLE SIFIRLAMAK pahasına TOPTAN KARALAMA ve yapılana kötü gerekçe bulma gayretine düştüler.
Yanlışı ELEŞTİRMEK başkadır. Biz de yanlış gördüklerimizi eleştiriyoruz. Bizim muhalefette haset ve ucu nereye varırsan varsın TOPTAN YOK ETME İŞTAHI var.
Bunun adı nankörlüktür ve ne olursa olsun iktidarı yıkmak için ülkeye her türlü karayı çalmak İHANETİN GİRİŞ KAPISIDIR.
Bu yüzden İNSANLIK TARİHİ, çökmüş, yıkılmış Kur’an-ı Kerim'in tabiriyle HELAK olmuş kavimlerle doludur.
Allah, Kur’an’da verdiği mesajlarda insana verilen NİMETİ VE BOLLUĞU kendi lütfuna bağlar.
Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğinden de kısar. Şüphesiz bunda inanan bir kavim için ibretler vardır. (ZÜMER 52)
Allah, (ibret için) bir ülkeyi örnek verdi: Bu ülke güvenli, huzurlu idi; ona rızkı her yerden bol bol gelirdi. Sonra onlar Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük ettiler. Allah da onlara, yaptıklarından ötürü açlık ve korku sıkıntısını tattırdı. (NAHL 112)
(Türkiye son günlerde korkutan olaylar serisi yaşıyor)
Burada ince bir nokta var şöyle ki;
Bir takım sebepler bir araya gelmiş ve bu ülkede son yıllarda bir zenginleşme, bolluk olmuştur. Bu sadece Ak Parti’nin ve Erdoğan’ın başarısı değil bazı şartlar bir araya gelmiş ve Türkiye bazı engellerini bazen dostlarının, bazen düşmanlarının menfaatlerinin örtüşmesiyle savmıştır. Neticede Türkiye bolluk ve nimet dönemi yaşamıştır.
Sonuçta iktidarda eleştirilecek şeyler vardır ve mutlaka olacaktır ama toptan bir nankörlük ve haset kaynaklı yıkım hamlelerinin ilahi boyutta bir karşılığı olur. Biz bunu Kur’an’dan biliyoruz.
«Hatırlayın ki Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! diye bildirmişti. (İBRAHİM 7)
Ve Kur’an temel bir kuraldan bahseder
Allah, iman edenleri korur. Şu da muhakkak ki Allah, hain ve nankör olan herkesi sevgisinden mahrum eder. (HAC 38)
Bu kurala uyulmadığında sevgi/rahmet şemsiyesinden çıkartılan toplum hızlı bir şekilde çöküşe sürüklenir.
Bu yıkım, freni boşalmış kamyon gibi davranan şımarıkların kör bir şekilde bütün kazanımları yıka yıka gitmesiyle hızlanır.
Bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, onun 'varlık ve güç sahibi önde gelenlerine' emrederiz, böylelikle onda bozgunculuk çıkarırlar. Artık onun üzerine söz hak olur da, onu kökünden darmadağın ederiz. (İSRA 16)
“Onlar bir iyilikle karşılaşınca ‘Bu kendimizden kaynaklanıyor’ derler. Fakat eğer başlarına bir kötülük gelecek olursa bunu Musa ile arkadaşlarının uğursuzluğuna yorarlar. Biz de onlara, ayrı ayrı birer mucize olarak su baskını, çekirge sürüsü, zararlı böcek salgını, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de burun kıvırarak günahkâr bir toplum oldular.” (A’RAF 131-133).
“Onlar kendilerine yapılan uyarıları unutunca bütün nimetlerin kapılarını yüzlerine açtık, nihayet sahip oldukları nimetler yüzünden şımarıklığa kapıldıklarında kendilerini ansızın, kıskıvrak yakalayıverdik de bütün ümitleri suya düştü!” “Böylece, âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun ki, zalimler güruhunun arkası kesildi, soyu kurudu.” (EN'ÂM 44-45)
Evet bu yıkımın İKİ TARAFI var.
Bir tarafı idarecilerin ŞIMARMASI, diğer tarafı NANKÖRLÜK VE HASET sebebiyle ihaneti meşru gören muhaliflik.
Herkes kendi pozisyonuna göre dikkat etsin ülke uçurumun kenarında dolaşıyor. İşlerin kötü gitmesinden değil şımarıklık ve nankörlüğün İLAHİ PLANDA CEZASI OLMASI yüzünden.